Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargı Çevresi”
- Uyuşmazlık: Ticari dava olduğu düşünülerek asliye ticaret mahkemesinde açılan davanın, ticari dava olmadığının anlaşılması halinde, aynı yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye görevsizlik kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olması ve usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek, ticari olmadığı anlaşılan davanın aynı yargı çevresi içindeki asliye hukuk veya diğer hukuk mahkemelerine görevsizlik kararı ile gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargı çevresi dışında tutuklu bulunan ve SEGBİS ile savunma yapma imkanı tanınan sanığın, esas hakkındaki mütalaanın verildiği ve hükmün açıklandığı oturumlara getirilmeden karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı ve adil yargılanma ilkesinin ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada bizzat hazır bulunmasının savunma hakkının önemli bir unsuru olduğu, bu hakkın sınırlandırılmasının ancak istisnai durumlarda ve sanığın açık rızasıyla mümkün olabileceği, somut olayda ise sanığın duruşmalara bizzat katılma talebinin reddedilerek SEGBİS aracılığıyla savunmasının alınmasının ve yokluğunda hüküm verilmesinin savunma hakkını kısıtladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticari dava olduğu düşüncesiyle Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan bir davanın ticari dava olmadığının anlaşılması halinde, mahkemenin yargı çevresi içindeki diğer ilçelerdeki mahkemelere görevsizlik kararı verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararı, 6102 sayılı Kanun ve usul ekonomisi ilkesi gereğince, asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresi içindeki diğer ilçe mahkemelerine görevsizlik kararı verebileceği gözetilerek, daha önce Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi için verilen benzer karara atıfta bulunularak, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nun uyuşmazlığın giderilmesi talebi hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstinabe suretiyle savunması alınan sanığa duruşmalardan bağışık tutulmak isteğinin sorulup sorulmadığı ve başka bir suçtan yargı çevresi dışında hükümlü bulunan sanığın hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmamasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başka bir suçtan dolayı yargı çevresi dışında hükümlü bulunması ve istinabe yoluyla ifadesinin alınması sırasında asıl mahkemede ifade vermek isteyip istemediğinin sorulmaması, ayrıca hükmün açıklandığı celsede hazır edilmemesinin CMK 196. maddesine aykırı şekilde sanığın savunma hakkını kısıtladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başka bir suçtan dolayı mahkemenin yargı çevresi dışında tutuklu bulunan sanığın, hükmün tefhim edildiği son oturuma getirilmeden karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 196. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, sorgusu yapılmış ve duruşmada hazır bulunmak istemediğini beyan etmiş olan sanığın, başka bir suçtan dolayı mahkemenin yargı çevresi dışında tutuklu olması halinde, hükmün tefhim edileceği celseye getirilmeden karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelmediği gözetilerek yerel mahkeme hükmünü bozan Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başka bir suçtan dolayı yargı çevresi dışındaki bir cezaevinde tutuklu bulunan sanığın, yargılandığı mahkemede sorgusu yapılmış olmasına rağmen hükmün tefhim edildiği duruşmada hazır bulundurulmamasının CMK’nın 196. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sorgusunun yapılmış olması, yargılama boyunca birçok celseye katılmış olması, yargı çevresi dışındaki cezaevine naklinin idari zorunluluklar nedeniyle olması, son celsede müdafii vasıtasıyla yeterince savunma imkanı verilmesi ve CMK'nın 196. maddesinin sanığın duruşmada hazır bulundurulmasını zorunlu kılmaması gözetilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına ve Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi'nin kurulmasıyla yargı çevresi değişen bir ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun hangi bölge adliye mahkemesi tarafından inceleneceği hususunda yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ek kararının, yargı çevresi değişikliğinden sonra verilmiş olsa dahi, asıl kararın yargı çevresi değişikliği öncesinde verilmiş ve istinaftan geçmiş olması, ek kararın yeni bir karar sayılmaması ve asıl karara bağlı olması gözetilerek, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargı çevresi değişikliği sonrası, daha önce görevli bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu esasa ilişkin olmayan kararın istinaf incelemesinin hangi bölge adliye mahkemesi tarafından yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 694 sayılı KHK'nın 136. maddesi ile 5235 sayılı Kanun'a eklenen 1. maddenin 1. fıkrası uyarınca yargı çevresi değişikliği öncesinde verilen kararların istinaf incelemesinde, karar tarihi itibariyle yetkili bölge adliye mahkemelerince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemeyeceği ve yargı çevresi değişikliği öncesinde istinaf incelemesinden geçen dosyaların, yeniden istinaf incelemesine konu edilmesi halinde ilk incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince sonuçlandırılacağı gözetilerek, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılan hakkında verdiği iletişimin tespiti, teknik araçlarla izleme ve arama kararlarının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve eylemlerin zincirleme suç olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılan hakkında verdiği iletişimin tespiti kararında kimlik bilgisi yerine kod adı kullanması, teknik araçlarla izleme kararında somut delil ve kuvvetli şüphe bulunmaması, yetkisiz olduğu halde arama kararı vermesi ve bu kararların katılanın mağduriyetine sebep olması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluşmuş ise de, aynı soruşturma dosyası kapsamında ve aynı katılana yönelik olarak aynı gün verilen üç ayrı karar tek suç olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, Özel Daire kararının sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresi değişikliği sonrasında, hangi Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf incelemesi yapmaya yetkili olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresi değişikliği öncesinde verilen ilk derece mahkemesi kararının, daha önce istinaf incelemesinden geçmemiş olması ve yargı çevresi değişikliği sonrasında verilen yeni kararın ilk defa istinafa konu olması gözetilerek, karar tarihi itibariyle yetkili olan ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayet davasında görevli ve yetkili mahkemenin tespiti noktasında çıkan olumsuz yetki uyuşmazlığının çözümü.
Gerekçe ve Sonuç: Olumsuz görev uyuşmazlığının oluşabilmesi için aynı yargı çevresindeki mahkemeler arasında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, farklı yargı çevresindeki mahkemeye görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yeri belirleme koşullarının oluşmadığı gözetilerek dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.