Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargı Önünde Eşitlik”
- Uyuşmazlık: Davacı lehine sonuçlanan tapu iptali ve tescil davasında, davalının Hazine olması sebebiyle davacıya yüklenen yargılama giderleri ve harcının davacıdan alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin 6100 sayılı HMK ve Harçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince yargı harçlarından muaf olması ve yargılama giderlerinin kural olarak aleyhine hüküm kurulan taraftan alınması gerektiği, ayrıca Anayasa'nın 36. maddesindeki yargı önünde eşitlik ilkesi gözetilerek, davacı lehine sonuçlanan davada yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesinin hatalı olduğu ve davacı tarafından yatırılan harcın iadesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla tescili davasında, yargılama giderleri ve harçlardan kimin sorumlu olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 20 yılı aşkın süredir taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunduğu ve yasal koşulların gerçekleştiği gözetilerek mahkemenin tescile ilişkin kararı onanmış, ancak davalının Hazine olması ve harçlardan muaf tutulması sebebiyle yargılama giderlerinin davacıdan alınmasına dair hüküm, yargılama giderlerinden davayı kaybeden tarafın sorumlu olması ilkesi ve yargı önünde eşitlik ilkesi gereğince düzeltilerek, davacı tarafından yatırılan harcın iadesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek muhalefet şerhi yazılmıştır. - Uyuşmazlık: Davaların yığılması halinde, temyiz kesinlik sınırının tespitinde maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı mı yoksa toplam olarak mı değerlendirileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların yığılması halinde dahi, her bir talebin ayrı dava niteliği taşıdığı, usul ekonomisi ve çelişkili kararların önlenmesi amacıyla aynı dava dilekçesinde birleştirildiği, ancak temyiz aşamasında kesinlik sınırının her talep için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, maddi ve manevi tazminat taleplerinin toplamının değil, ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğine, aksi halde yargı önünde eşitlik ilkesinin ihlal edileceğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zilyetliğe dayalı tescil davasında, davacı lehine hüküm kurulmasına rağmen yargılama giderleri ve harcının davacıdan alınıp alınamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla davalı olması ve Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereği harçlardan muaf olması, davacının taşınmazı karşılıksız edinmesine rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını haklı kılmadığı ve yargı önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yargılama giderlerini davacıya yükleme kararının düzeltilerek onanmasına, davacı tarafından yatırılan harcın iadesine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle muhalif görüş bildirilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulü halinde, davalı Hazine'nin harçtan muaf tutulması sebebiyle yargılama giderlerinden davacının sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla davalı olduğu ve Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereği harçlardan muaf tutulduğu, 6100 sayılı HMK'nın 326/1. maddesi gereğince yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği ve Anayasa'nın 36. maddesi gereğince yargı önünde eşitlik ilkesi gözetilerek davacının yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle hükmün bu hususta düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak terkin edilen taşınmazın tapuya tescili davasında, taşınmazın mülkiyetinin tespiti yerine tapuya tesciline karar verilip verilemeyeceği ve yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmaz bölümü kadastro tespitinden sonra belediyece fiilen yol olarak açılıp kamu hizmetine sunulmuş olması ve davacıların zilyetliğinin de kabulü ile davacılar lehine mülkiyetin tespitine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, Hazine'nin yasal hasım sıfatı ve davacıların zilyetliğinin kabul edilmiş olması gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri uyarınca zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tescil davasında, taşınmazın hangi kısmının davacı adına tesciline karar verileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, bozma kararına uyularak, toplanan deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda hüküm kurduğu, davacının taşınmazın bir kısmı üzerinde zilyetlikle iktisap şartlarını taşıdığı, diğer kısmında ise bu şartların oluşmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin direnme kararının, vekalet ücretine ilişkin kısım düzeltilmek ve davacı adının hatalı yazımı düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescili davasında, davalı Hazine'nin yargılama giderlerinden muaf tutulup tutulmayacağı ve davacı lehine kısmi kabul kararı verilmesi halinde karar ve ilam harcının kimden tahsil edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla dava dışı kalması halinde dahi yargılama giderlerinden muaf tutulması gerektiği, ancak davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle davacıdan tahsil edilmesi gereken karar ve ilam harcının miktarında düzeltme yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına açılan tescil davasında, taşınmazın değerinin düşük olması sebebiyle temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı, harçların davalıdan alınıp alınamayacağı ve yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, geriye yürütülmesine dair bir düzenlemenin olmaması ve hükmün verildiği tarihte kesinleşmiş olması, ayrıca HMK 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere uygulanmasının mümkün olmaması ve usulü kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmemesi gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının Hazine olması sebebiyle davacı lehine sonuçlanan zilyetlikten tescil davasında yargılama giderleri ve harcının davacıdan alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla davalı olduğu ve Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince yargı harçlarından muaf tutulduğu, davacı lehine sonuçlanan tescil davalarında yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletildiği gözetilerek, ilk derece mahkemesince hükmedilen yargılama giderleri ve harcının davacıdan alınmasına ilişkin hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları esnasında yol olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla yargılama giderlerinden muaf olması ve davacının zilyetlikle iktisap koşullarını yerine getirdiğinin tespit edilmesine rağmen, birleşen dosya davalılarından yargılama giderlerinin tahsiline karar verilmesi usule aykırı görülerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.