Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yatırım”
- Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinin sona ermesi üzerine, işletme yatırım destek bedeli ve duran varlık inşaat yatırım bedelinin sözleşmenin fesih sonrası kalan süresine tekabül eden bölümünün iadesi talep edilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı ve HMK'nın 369/1 ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirecek bir durum olmadığı gözetilerek, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Rekabet Kurulu kararı gereğince süresinden önce feshedilen akaryakıt bayilik sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından yapılan kalıcı yatırımların davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı ve bu durumun sebepsiz zenginleşme oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından yapılan kalıcı yatırımların akdin feshinden sonra davalı tarafından kullanılmasının ve taşınmaza değer katmasının sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davacıya talep hakkı doğurabileceği gözetilerek, eksik inceleme ile davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Organize sanayi bölgesindeki arsa tahsisinin iptali üzerine, davacı şirketin ödediği bedellerin iadesi talebiyle açılan sebepsiz zenginleşme davasında, davacının iptal kararının kesinleşmesine kadar geçen süre içindeki alt yapı yatırım giderlerinden sorumlu tutulup tutulmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa tahsisinin iptali sonrası açılan davanın kesinleşmesine kadar geçen sürede, davacı şirketin ihtiyati tedbir kararı almış olması ve fiilen kullanım olmamasına rağmen, davalı idarenin tasarruf yetkisini kısıtlayan bu durum nedeniyle davacı şirketin yönetim giderlerinden sorumlu tutulabileceği; ancak davacı şirketin, iptal kararından sonraki alt yapı yatırım giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Organize Sanayi Bölgesi (OSB) genel kurulunun içme suyu arıtma tesisi yatırım maliyetine katılım payının belirlenmesine ilişkin kararının, OSB Uygulama Yönetmeliği'ne ve 4562 sayılı Kanun'a aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4562 sayılı Kanun ve Yönetmelik'te içme suyu arıtma tesisi yatırım maliyetinin katılımcılardan nasıl tahsil edileceğine dair açık bir düzenleme bulunmaması ve genel kurulun bu konuda prensip belirleme yetkisinin olduğu gözetilerek, katılımcı sayısına göre maliyet belirlemenin objektif kurallara uygun olduğu kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Organize sanayi bölgesinde tahsis edilen arsanın, tahsisten sonra uzun süre yatırım yapılmaması nedeniyle iptal edilmesi üzerine açılan arsa tahsis iptal kararının kaldırılması ve arsanın tescili davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin arsa tahsisinden sonra uzun süre yatırım yapmaması ve Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nde öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle tahsisin iptal edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçersiz sayılan bayilik sözleşmesi nedeniyle yapılan yatırım bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri alınıp alınamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya ait taşınmaz üzerinde yaptığı iddia edilen yatırım bedelinin varlığını ve sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını ispatlayamaması gözetilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı İdarelerin (Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı ve Maliye Hazinesi) davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinden sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, İl Özel İdaresi'nin kapatılmasından sonra aynı işyerinde aynı görevle çalışmaya devam etmesi, davalı Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı'nın son kamu kurumu olarak 4857 sayılı Kanun'un 112. maddesi gereğince kıdem tazminatından sorumlu olması, Maliye Hazinesi'nin ise Devir Tasfiye Paylaştırma Komisyonu kararı gereğince İl Özel İdaresi dönemindeki çalışmalara ilişkin tazminattan sorumlu tutulması gerektiği, her iki kurumun da kendi dönemlerine tekabül eden ihbar tazminatından sorumlu olduğu gözetilerek, Mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, kefil olduğu borçtan dolayı icra takibine başlanmadan önce taşınmazlarını devretmesinin, İcra ve İflas Kanunu'nun 280/4. maddesi kapsamında tasarrufun iptali davasına konu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin bir yatırım şirketi olması ve devredilen taşınmazların ticari işletmesinin önemli bir bölümünü teşkil etmesi nedeniyle, İİK'nın 280/4. maddesindeki kötü niyet karinesi uygulanarak, davalıların bu karineyi çürütmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinin sona ermesi üzerine, bayinin işletme yatırım bedeli ve ariyet malzemelerin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bayilik sözleşmesinde, sözleşmenin sona ermesi halinde işletme yatırım bedelinin iadesine dair bir hüküm bulunmadığı ve yalnızca teslim edilmeyen ariyet malzemelerin bedelinin iadesi gerektiği gözetilerek, mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı ...Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile taşeron firma arasında yapılan kaba inşaat işleri sözleşmesinin anahtar teslimi iş olup olmadığı ve davalının asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu tutulup tutulmayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin asıl faaliyet alanının inşaat olmadığı ve kaba inşaat işinin tamamının değil sadece bir kısmının taşeronlara verildiği, işçilerin davalı şirketin işyeri sicil numarasına kayıt ettirilmesinin yasal zorunluluktan kaynaklandığı, dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin anahtar teslimi iş olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İptal edilen eski bir yönetmeliğe göre yapılan ödemelerin hesaba katılmasıyla, davalı kurumun davacı şirkete olan iletim yatırımı geri ödeme borcunun olup olmadığı ve güncel yönetmeliğe göre yapılacak hesaplamada karakteristik özelliklerin dikkate alınıp alınmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, iptal edilen yönetmeliğe göre yaptığı ödemeleri hesaba katarak davacı şirkete olan borcunun kalmadığını savunmasına rağmen, Yargıtay, güncel yönetmeliğe göre hesaplamanın karakteristik özellikleri (coğrafi konum, arazi şartları vb.) dikkate alarak yeniden yapılması gerektiği gerekçesiyle, mahkeme kararını bozmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.