Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yeniden Evlenme Yasağı”
- Uyuşmazlık: Erkek tarafından daha önce reddedilen boşanma davasının reddinden üç yıl sonra tekrar açılması üzerine, boşanmanın kabul edilip edilmeyeceği, tarafların kusur oranları ve maddi tazminat miktarı ile kadının boşanmanın fer'i niteliğinde olmayan kıdem tazminatı alacağı talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme karar gerekçesinin dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olduğu, erkeğin daha önce açtığı boşanma davasının reddinden itibaren tarafların üç yıldan fazla süredir ayrı yaşadıkları ve bir araya gelmedikleri, erkeğin tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile dosyadaki diğer deliller gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kadının, yargılama sürecinde yeniden evlenmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Özel Daire'nin bozma ilamına karşı direnme kararı verilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, nafaka alacaklısının yeniden evlenmesinin TMK m. 176/3 uyarınca yoksulluk nafakasını kendiliğinden sona erdiren bir sebep olduğu, ancak davanın açıldığı tarihte davacının evli olmadığı ve yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu sebeple davanın açıldığı tarih ile davacının yeniden evlendiği tarih arasında geçen süre için yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının tespiti ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kişilerin ölüm aylıklarının kesileceği ve bu durumun Kurum yetkililerince düzenlenen tutanaklar ve diğer delillerle ispatlanabileceği, davacının boşanma sonrası eşiyle aynı adreste oy kullanması ve sonrasında tekrar evlenmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde fiili birlikteliğin varlığının sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazasından dolayı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin yargılamada, mahkeme kararının davalı şirket unvanının hatalı yazılması nedeniyle düzeltilmesi gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında davalı şirket unvanının, icraya konulması aşamasında tereddüte yol açacak şekilde hatalı yazıldığı ve bu durumun 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı şirket unvanı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında, ergin bir kişinin evlat edinilmesine ilişkin yasal koşulların yerine getirilip getirilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinenin eşi tarafından evlat edinilenin torunu olması sebebiyle TMK m.306/3'ün uygulanamayacağı, eşlerin birlikte evlat edinmeleri gerekirken tek başına evlat edinmenin gerçekleştiği, evlat edinenin daha önce evlat edindiği çocuğunun açık muvafakatinin alınmadığı gibi ergin evlat edinmeye ilişkin yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadının evlendikten sonra nüfus kütüğünün eşinin kütüğüne taşınmasının cinsiyete dayalı farklı bir muamele olup olmadığı ve kadının evlenmeden önceki kütüğüne kaydının yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. ve 14. maddeleri ile Anayasa'nın 90. maddesi gözetilerek, kadının evlendikten sonra sadece kızlık soyadını kullanmasının özel hayata ve aile hayatına saygı ilkesi gereğince bir hak olduğu ve bu hakkın kullanılmasının cinsiyete dayalı ayrımcılık yasağına aykırı olmayacağı değerlendirilerek, kadının evlenmeden önceki soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, ancak evlenmeden önceki nüfus kütüğüne kaydının yapılmasına ilişkin talebin ise yasal düzenlemeler ve kamu düzeni gereği reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve resmi evlenme belgesini görmeden evlenme için dinsel tören yapma suçlarından mahkum olan sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 230/5 ve 6. fıkralarında düzenlenen suçların, Anayasa’nın 174. maddesinde korunan inkılap kanunları kapsamında bulunması ve CMK'nın 231/14 hükmü gözetilerek, HAGB'nin uygulanamayacağına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmi nikah olmadan dini nikah kıyma suçundan mahkum olan sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: Resmi nikah olmadan dini nikah kıyma suçunun, Anayasa'nın 174. maddesinde korunan inkılap kanunları kapsamında olduğu ve bu nedenle 5271 sayılı CMK'nın 231/14. maddesi gereğince HAGB'nin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği tehdit suçundan, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi üzerine hüküm açıklanırken hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesinin, aleyhe bozma yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve dava zamanaşımı yönünden değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresinin başlamasıyla dava zamanaşımının duracağı, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi halinde ise hükmün açıklanacağı ve bu durumda erteleme kararının kazanılmış hak sayılamayacağı, ayrıca sanığın ilk yargılamada verilen hükmün yalnızca müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle lehine olan erteleme hükmünün kazanılmış hak olarak korunması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuş, ancak dava zamanaşımının gerçekleştiğinin tespiti üzerine kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediği iddiasıyla, usulüne uygun tebliğ edilmediğinden kesinleşmemiş olan hükmün açıklanmasının hukuki olup olmadığı ve bu bağlamda davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığa tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği, denetim süresinin kararın kesinleşmesiyle başlayacağı, bu nedenle sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediğinden bahsedilemeyeceği ve hükmün açıklanmasının koşullarının oluşmadığı, ayrıca hükmün açıklanmasına dair verilen kararın hukuki değerden yoksun olması nedeniyle dava zamanaşımını kesmediği ve davanın zaman aşımına uğradığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.