Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yetkili İdare”
- Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen hücre cezasının infazına ilişkin infaz hakimliğinin yetkisi ve disiplin cezası soruşturmasında öngörülen sürelere uyulup uyulmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş disiplin cezasının infazına ilişkin inceleme yetkisinin hükümlünün bulunduğu yer infaz hakimliğinde olduğu, ancak firar nedeniyle verilen disiplin cezası soruşturmasında yasal sürelere uyulmadığının anlaşılması üzerine infaz hakimliğinin cezanın infazına karar vermesinin hukuka aykırı olması gözetilerek infaz hakimliğinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Firar eden bir hükümlüye verilen hücre cezasının infazının onaylanması kararına yapılan itirazın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 47. maddesinde belirtilen emredici ve hak düşürücü süreye aykırı olarak, firar eyleminin öğrenilmesinden itibaren 5 gün içinde başlatılması gereken disiplin soruşturmasına, hükümlünün yakalandığı tarihte başlanarak usule aykırı şekilde yürütüldüğü ve bu nedenle verilen hücre cezasının infazına başlanmaması, cezanın kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması gerekirken itirazın reddine karar verilmesi isabetsiz görülerek kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen hücre cezasının infazının onaylanması kararına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında disiplin soruşturmasına başlanması için öngörülen yasal süreye uyulmadığı ve savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek infaz hakimliğinin hücre cezasının infazına onay veren kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, idari yargı sürecinde vekil olarak yer alan avukatların davacı ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve imar planı değişikliği yapan Başbakan ile Bayındırlık Bakanı'nın tazminat sorumluluğunun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargıda vekil olarak görev yapan avukatların, müvekkilleri lehine verilen kararların uygulanmaması sebebiyle maruz kaldıkları manevi zarar nedeniyle davacı ehliyetleri olduğu ve Başbakan ile Bayındırlık Bakanı'nın idari yargı kararlarını etkisiz kılmak amacıyla imar planı değişikliği yapmalarının, idari yargı kararlarını uygulamama anlamına geldiği ve bu eylemlerinden dolayı tazminat sorumlulukları bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalı adına tescil edilmesine karşın, davacı Hazine’nin taşınmazın mera vasfında olduğunu ve kendisine tescil edilmesi gerektiğini ileri sürmesiyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mera olup olmadığı hususunda yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, yerel bilirkişi beyanlarına dayanarak hüküm kurması ve HUMK’nın 276. maddesine aykırı şekilde yerel bilirkişi seçimi yapması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Covid-19 izninden dönmeyen hükümlüye verilen disiplin cezasının, hükümlünün aynı eylemden beraat etmesi nedeniyle kaldırılması talebinin reddine ilişkin infaz hakimliği kararının itiraz merciince onanmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün, disiplin cezasına konu eylem nedeniyle beraat etmesi üzerine disiplin cezasının kaldırılması talebi, doğrudan infaz hakimliğine yapılmış olup, öncelikle ceza infaz kurumu disiplin kurulunca değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca disiplin soruşturmasının yasal sürelere aykırı olarak başlatılıp yürütüldüğü gözetilerek, itiraz merciince verilen onama kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Orman vasfındaki bir arazinin kullanım hakkının hangi köye ait olduğu ve bir köyün diğerinin kullanımına engel olup olamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yerin orman vasfında olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca orman vasıflı alanlardaki yararlanma şeklini ve bölgelerini belirleme yetkisinin orman idaresine ait olması gözetilerek, sınır tespiti ve el atmanın önlenmesi istemlerinin reddine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin hangi idareden tahsil edileceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın yol olarak ayrılmasına dair işlemin İmar İdare Heyeti tarafından yapıldığı ve ...’nin İmar İdare Heyetinin yerine kaim olduğu gözetilerek, ... hakkında açılan davanın husumetten reddine, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın ise kabulü ile taşınmaz bedeline hükmedilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin yol çalışması sırasında davacı şirkete ait telefon direkleri ve fiber optik kablolara verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davanın, adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin yol yapım çalışmasının kamu hizmeti kapsamında olduğu ve zararın da bu hizmetin yürütülmesi sırasında meydana geldiği gözetilerek, davanın idari eylem ve işlemlerden doğan tam yargı davası niteliğinde olduğu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi gereğince idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin görevsizlik kararının direnmesiyle onanmış ancak dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine ilişkin hükmün hatalı olduğu tespit edilerek bu kısmın düzeltilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.