Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödünç Para”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıların murisine ödünç olarak verilen paranın iadesi talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ödeme dekontlarında yer alan "ödünç" ibaresiyle ödünç para verdiğini ispatladığı ve hükmedilen faizin kanuna uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödünç alınan paranın iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalıya parayı gönderdiğine dair banka dekontunda "borç" ibaresinin yer alması ve davalının savunmasını ispatlayamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından açılan şufa davası nedeniyle yapılan giderlerin güncel tutarının davacı tarafından tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında taşınmaz devrine ilişkin bir sözleşme bulunmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin ödünç para verme ilişkisi olduğu gözetilerek, davacının güncel tutar talebi reddedilmiş ancak hüküm fıkrasında yer alan mükerrer ifadenin çıkartılması suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasındaki boşanma sonrası, davacının davalıya ev alımı için verdiği paranın ödünç mü yoksa mehir mi olduğu konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, paranın ödendiğini kabul etmekle birlikte mehir olduğunu iddia etmesi ve davacının ödünç para verildiğini ispatlayamaması nedeniyle, ispat yükü davacı tarafta olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı şirkete ödünç para verildiği iddiasıyla başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, davalının alacağını ispat edip edemediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı şirkete ödünç para verildiğini ispat için sunduğu para makbuzunun, alacaklının belirli bir edimi aldığını gösterir yazılı açıklama niteliğinde olduğu ve bu nedenle davalının ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödünç para ve vekalet ücreti alacakları sebebiyle açılan belirsiz alacak davasında, davalının borca itiraz etmesi üzerine alacağın varlığı ve miktarı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin istifasına rağmen mahkeme kararının vekile tebliğ edilmesi ve temyiz dilekçesinin süresinde verilmemesi nedeniyle, Yargıtay’ın temyiz isteminin süreden reddine dair kararının düzeltilmesini gerektirecek bir durum olmadığı gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı şirkete ödünç para verildiği iddiasıyla başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Menfi tespit davasında ispat yükünün davalıda olduğu, davalının sunduğu para makbuzunun davacı şirketin borcunu ispatlamaya yeterli olmadığı ve mahkemenin ispat yüküne ilişkin hususları hatalı değerlendirdiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya havale yoluyla gönderildiği iddia edilen paranın ödünç para olup olmadığı ve bakiye alacağın tahsiline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamına rağmen verdiği kararın, bozmadan sonra sunulan yeni delile dayanması nedeniyle direnme kararı değil yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödünç para iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, havalelerin borç ödemesi mi yoksa ödünç para verilmesi mi amacıyla yapıldığının tespiti ve ispat yükünün kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Havalenin kural olarak bir ödeme aracı olduğu ve mevcut borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı karinesinin bulunmasına rağmen, somut olayda karşılıklı havalelerin varlığı, havalelerin tarihleri ve açıklamaları ile taraflar arasındaki ilişkinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda açıklamalı havalelerin davacı tarafından borç verilmesi amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği, açıklama içermeyen havalenin ise karşılıklı havaleler zinciri içerisinde değerlendirilerek ödünç ilişkisinin varlığının kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurlara uyguladığı çek karşılığı altın verme ve geri alma işlemlerinin tefecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurlara altın alım satımı görüntüsü altında, gerçekte kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verdiği ve bu eylemin çek kırdırma yoluyla gerçekleştirilen tefecilik suçunun unsurlarını taşıdığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif muhasip üyesinin, kooperatiften huzur hakkı ve ödünç para alacağı talebiyle açtığı davanın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zimmet suçundan kesinleşmiş mahkumiyeti ve bilirkişi raporuna göre huzur hakkı alacağının bulunmadığı, aksine yersiz ücret aldığı, ayrıca ödünç para verildiğine dair de herhangi bir delil sunulamadığı gözetilerek, mahkemenin ret kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.