Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödünç Sözleşmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Ödünç sözleşmesinden kaynaklanan para alacağının tahsili istemine ilişkin davada hangi mahkemenin görevli olduğuna dair yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği ve davacının yetkili mahkemelerden birini seçme hakkına sahip olduğu gözetilerek, davacının yerleşim yeri mahkemesi olan Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve itirazın iptali taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağını yazılı belge ile ispatladığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yazılı belge ile düzenlenmiş olması nedeniyle tanık beyanlarının HMK m.203 hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve davalı tarafından sunulan banka dekontlarının da alacağın ödendiğini ispatlar nitelikte bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödünç ilişkisinden kaynaklı alacağa dayanak yapılan belgenin imzasının geçerliliği ve borç ödeme taahhütnamesinin anlaşmaya aykırı doldurulup doldurulmadığına ilişkin itirazın iptali davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, borç ödeme taahhütnamesi başlıklı belgedeki imzasını inkar etmediği, ancak belgenin boş olarak imzalandığını ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia etmesine rağmen, bu iddiasını yazılı belge ile ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ödünç olarak verildiği iddia edilen paranın havale yoluyla gönderilmesi nedeniyle ispat yükünün kimde olduğu ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali talebinin hukuki dayanağı.
Gerekçe ve Sonuç: Havalenin kural olarak mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair karinenin aksini iddia eden tarafın bu iddiasını ispatlaması gerektiği, davacının ise banka dekontunun açıklama kısmında paranın "borç" olarak gönderildiğini göstererek iddiasını ispatladığı, davalının ise bu iddiayı çelişecek delil sunamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıya borçlu olduğunu kabul etmediği para havalelerinin borç ödeme mi yoksa ödünç para mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karinenin mevcut olduğu ve davacının, davalıya gönderilen havalelerin ödünç para olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya gönderilen havalelerin borç ödenmesi mi yoksa ödünç para mı olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık nedeniyle davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun reddinin temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine bulunduğu ve davacının, davalıya gönderilen havalenin ödünç amacıyla yapıldığını ispatlayamadığı, ayrıca davalının ortaklık ilişkisi kapsamında havale gönderdiği iddiasının ise iddia genişletmesi niteliğinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın ödünç mü yoksa hacizlerin kaldırılması için yapılan bir ödeme mi olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, havale dekontlarında yer alan "haciz kaldırma" açıklaması ile davacının iddiasını vasıflı ikrar yoluyla reddetmesi ve davacının da ödünç iddiasını senetle ispatlayamaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının davacıya yaptığı havalenin borç iadesi mi yoksa ödünç para mı olduğu hususunda yaşanan ve davacının borçlu olmadığının tespiti istemiyle açtığı menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından davacıya gönderilen havalede dekont açıklamasında "borç olarak verilen" ifadesinin yer alması ve davacının aksini ispatlayamaması gözetilerek, davacıya ödünç para verildiği kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya ödünç olarak verildiği iddia edilen paranın iadesine ilişkin alacak davasında, davalının borcunu ödediğine dair ibraz ettiği makbuzların geçerliliği ve davalının borcunun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ibraz edilen ve davacının imzasını taşıyan makbuzlarda yer alan toplam ödeme miktarı, bilirkişi raporundaki tespitler ve tanık beyanları değerlendirilerek, davalının borcunu ödediği kanaatine varılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödünç verme iddiasıyla başlatılan icra takibine karşı davacının borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, havalelerin borç olarak gönderildiğini ispatlayamaması ve davacının da takibin kötü niyetle başlatıldığını ispatlayamaması gözetilerek, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi mi yoksa sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi mi olduğunun belirlenmesine ve buna bağlı alacak istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi değil, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi olduğuna ve uyuşmazlıkta ödünç sözleşmesine dair hükümlerin uygulanması gerektiğine kanaat getirerek, ilk derece mahkemesinin hukuki nitelendirmede yanılgıya düşmesi sebebiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan ödünç sözleşmesi ile davacıya borçlu olunduğu iddiasına karşılık, davalının parayı almadığını savunması nedeniyle oluşan alacak davası uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından imzalanan kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren yazılı ödünç sözleşmesinin, davalıya ödünç verildiğini ispatladığı ve davalının aksini ispatlayamaması ile sözleşmede belirlenen tarihte borcun ödenmemesi nedeniyle temerrüde düştüğü gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.