Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Önalım Hakkı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının taşınmaz üzerindeki önalım hakkını kullanması nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen zararın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Önalım bedelinin mahkemece belirlenip davalı tarafından depo edildiği, yargılamanın uzun sürmesinde davalının kusuru bulunmadığı ve önalım bedelinin kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla belirlendiği gözetilerek davacının sebepsiz zenginleşme iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle açılan davada, avukatlık ücretinin hesaplanma yöntemi ve faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın, önalım bedelinin tespitinde esas alınan miktar üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği yönündeki itirazlarının, kesinleşmiş bozma kararının kapsamı dışında kalması ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önalım davasının uzun sürmesi nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen zararın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların yargılamanın uzamasına sebep olduklarının ve davacının zarar gördüğünün ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi ve sonrası zilyetlik ile önalım hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden dava açılma tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği, davacının taşınmazda paydaş olmadığı için önalım hakkının bulunmadığı ve TMK 713/2’deki koşulların oluşmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında yapılan inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasının, davacının yasal önalım hakkını engellemek amacıyla açılıp açılmadığına ilişkin yargılamanın yenilenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesine konu teşkil eden davada davacı taraf olmasa dahi, o davada verilen karar davacının hukukunu etkiliyorsa hükmün iptalini isteyebileceği ve bu durumda davacının hukuki yararının bulunduğu, ancak dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre davacının önalım hakkını engellemek amacıyla dava açıldığının ispatlanamadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi hukuki sebeplere ve zilyetliğe dayanarak, davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil talebinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği, davacının taşınmazda paydaş olmaması nedeniyle ön alım hakkının bulunmadığı ve TMK'nın 713/2. maddesindeki koşulların oluşmadığı gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak, davalılar adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki tapu kaydının iptali ve adına tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması, davacının tapulu taşınmaz devrinin resmi şekil şartına uymaması, TMK 713/2'deki koşulların oluşmaması ve davacının taşınmazda paydaş olmadığı için ön alım hakkının bulunmaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak ve zilyetlik iddiasına dayanarak davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine itiraz süresinin geçirilmesi, tapulu taşınmazlarda devir işlemlerinin resmi şekilde yapılması zorunluluğu, TMK m.713/2'deki ölüm halinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve davacının taşınmazda paydaş olmaması nedeniyle önalım hakkının kullanılamayacağı gerekçeleriyle istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak ve zilyetlik iddiasına dayanarak davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması, tapulu taşınmaz devirlerinde resmi şekil şartının aranması, davacının taşınmazda paydaş olmaması sebebiyle önalım hakkının bulunmaması ve TMK 713/2. maddesindeki ölüm şartına dayalı talep için gerekli sürenin de dolmamış olması gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik, TMK 713/2. maddesindeki ölüm nedeniyle zilyetlik ve önalım hakkına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması, tapulu taşınmaz devirlerinde resmi şekil şartı ve davacının taşınmazda paydaşı olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre, harici satış senetlerinin geçerliliği ve önalım hakkının olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine itiraz için öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması, tapulu taşınmaz devirlerinde resmi şekil şartının aranması nedeniyle harici satış senetlerinin geçersizliği ve davacının taşınmazda paydaş olmaması sebebiyle önalım hakkının bulunmaması gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre, harici satış senetlerinin geçerliliği ve önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılmış olması, tapulu taşınmaz devirlerinde resmi şekil şartının aranması nedeniyle harici satış senetlerinin geçerli olmaması ve davacının taşınmazda paydaş olmaması sebebiyle önalım hakkının da bulunmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.