Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı şirketler tarafından inşa edilen ve sonrasında TEDAŞ'a devredilen elektrik dağıtım tesisi giderlerinin davalılardan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketler tarafından yapılan enerji nakil hattının BEDAŞ tarafından işletildiği, mülkiyetinin ise TEDAŞ'a ait olduğu ve davacıların 3. kişi olarak aralarındaki işletme hakkı devir sözleşmesi ile bağlı olmadığı gözetilerek, TEDAŞ'ın da pasif husumet ehliyetine sahip olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan elektrik tesisleri yatırım bedelinin davalı BEDAŞ ve TEDAŞ'tan hangisinden talep edilebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Enerji nakil hattının mülkiyetinin TEDAŞ'a ait olması ve işletme hakkı devir sözleşmesinin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek, TEDAŞ'ın da davaya dahil edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yaptırılan enerji nakil hattı tesis bedelinin davalıdan tahsili talebi üzerine, davalının işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince sorumluluğun kimde olduğu ve uygulanacak faiz türünün ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, işletme hakkı devir sözleşmesi gereği dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü sorumluluğun kendisinde olduğu ve tesis bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği, ancak mahkemece uygulanan faiz türünün avans faizi değil yasal faiz olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketin işletme hakkını devraldığı bir işletmenin iş kazası nedeniyle ödediği tazminatı, taraflar arasındaki sözleşmeye dayanarak davalıdan talep etmesi üzerine zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı ödemenin, taraflar arasındaki İHDS ve HSS sözleşmeleri hükümlerine dayandığı, davacı ile davalı arasında sözleşmesel bir ilişki bulunduğu ve davacının davalı adına vekâletsiz iş görme veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmadığı gözetilerek, davanın sözleşmeden kaynaklanan bir alacak davası olduğu ve on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, hisselerinin tamamı davalı TEDAŞ'a aitken yaptığı ödemeyi, işletme hakkı devir sözleşmesinin rücu hükümlerine dayanarak TEDAŞ'tan talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin kamusal niteliği ve davacı şirketin hisselerinin tamamının davalıya ait olduğu dönemde yapılan ödemenin özelleştirme öncesi döneme ait olduğu gözetilerek, davacı şirketin davalıdan rücu talebinde bulunamayacağına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayanarak, davalının hatalı işlemi nedeniyle üçüncü kişiye yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili talebi karşısında, davacının ayrı tüzel kişilik kazanmadan önce ve sonra yapılan ödemelerin davalıya rücu edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan hukuki ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin tüzel kişilik kazandığı tarihten önce yapılan ödemelerin davalıya rücu edilebileceği, ancak sonrasında yapılan ödemelerin davacıya yapılmış kabul edilmesi ve davalıya aktarılmadığının davacı tarafından ispatlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya özelleştirme kapsamında işletme hakkı devredilen davacı şirketin, devreden önce meydana gelen iş kazasından dolayı SGK'ya ödediği ve yapılandırdığı alacağın davalıdan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, ilk temyiz incelemesinde itirazlarının reddiyle oluşan usulü kazanılmış hak gözetilerek, direnme kararına yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine ve buna bağlı olarak davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin de reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nden önce devralanın maruz kaldığı kamulaştırmasız el atma nedeniyle ödenen tazminatın, devreden şirketten rücuen talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kamulaştırmasız el atma nedeniyle uğradığı zararın tazminini devreden şirketten talep edebilmesi için, söz konusu zararın devreden şirketin kusurlu eyleminden kaynaklanması ve bu zararın devreden şirkete rücu edilebileceğine dair sözleşmesel bir hüküm veya yasal bir dayanak bulunması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, işletme hakkı devir sözleşmesi öncesi döneme ait bir işçilik alacağı nedeniyle yaptığı ödemeyi, sözleşme gereği sorumlu olan davalı şirketten rücuen talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin ilgili maddeleri gereğince, sözleşme öncesi döneme ait işçilik alacaklarından davalı şirketin sorumlu olduğu ve davacının yaptığı ödemenin bu kapsamda olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirkete işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında sehven fazla ödeme yaptığını iddia ederek, fazla ödemenin iadesini talep etmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme nedenlerini içermemesi gözetilerek reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletme hakkı devir sözleşmesi imzalanmadan önce gerçekleşen kamulaştırmasız el atma nedeniyle ödenen tazminatın, devralan tarafından devredenden rücuen talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşletme hakkı devir sözleşmesi imzalanmadan önce gerçekleşen kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatın, taşınmazların devredene ait olduğu dönemde meydana gelmesi ve tapu kayıtlarının da devreden adına kayıtlı olması gözetilerek, rücu talebinin kabulüne ve ödenen tazminatın devredenden tahsiline karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nden önce meydana gelen bir iş kazası nedeniyle davacı şirketin ödediği tazminat tutarını, davalı şirketten rücuen talep edebilmesi mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: İş kazasının meydana geldiği tarihte davalı şirketin sorumluluğu ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözetilerek, rücu talebinin sözleşmeye dayalı olduğu ve on yıllık zamanaşımına tabi olduğu, bu nedenle zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.