Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İtiraz Hakkı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İlamsız takipte borçlunun yerleşim yeri dışında, alacaklının yerleşim yerindeki icra dairesinin yetkili olup olmadığı ve ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği ve alacaklının seçimlik hakkı gereği kendi yerleşim yerindeki icra dairesinin de yetkili olduğu, ayrıca borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden önce de alacaklının takibe devam iradesini ortaya koyması ve uyuşmazlığı sürdürmesi hâlinde borçlunun itiraz hakkının doğduğunun gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının yaptığı adli yardım talebinin reddine ilişkin ara kararın usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve bu hususta verilen kararın doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Adli yardım talebinin reddine ilişkin ara kararın davalıya usulünce tebliğ edilmediği ve bu nedenle davalının itiraz hakkının kısıtlandığı anlaşılması gözetilerek, mahkemenin davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na uygun tebligat yapması ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 337. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen prosedürü uygulaması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünde, katılma talebinde bulunmayan müştekinin, verilen hükme karşı itiraz hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK m.260/1'de kanun yollarına başvurma hakkı düzenlenmiş kişiler arasında katılma talebinde bulunmayan müştekinin de sayılması gerektiği, aksi halde basit yargılama usulünün amacına aykırı bir durum oluşacağı gözetilerek, dosyanın görevli 4. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara, katılan sıfatı bulunmayan kurum tarafından yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunda mağdur olan zabıta memurlarının çalıştığı kurumun, bu suçtan doğrudan zarar görmediği ve 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca katılan sıfatı bulunmadığı için, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz yetkisinin olmadığı gözetilerek, Ağır Ceza Mahkemesinin itirazı kabulüne dair kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünde, davaya katılma talebinde bulunmayan şikayetçi vekilinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara itiraz hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya katılma talebinde bulunmayan şikayetçinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260/1. maddesi uyarınca kanun yoluna başvurma hakkı olmadığı gözetilerek, ağır ceza mahkemesinin itirazı kabulüne dair kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazın, katılan sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar görenin, soruşturma aşamasında şikayetçi olmasa dahi, genel hükümlere göre yürütülen yargılama sırasında katılma talebinde bulunabileceği ve bu talebin reddi halinde itiraz yoluna başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek, merciin itirazı sıfat yönünden reddetmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi kasten yaralama davasında, sanığın eşi tarafından yapılan itirazın kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 262. maddesi uyarınca sanığın eşinin kanun yoluna başvurma hakkı bulunsa da, katılan sıfatı bulunmayan eşin, diğer sanık hakkında verilen hükme karşı itiraz hakkı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin itirazı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulü ile verilen hükme karşı, katılan sıfatı bulunmayan vekil tarafından yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 17 yaşındaki katılana, yasal zorunluluk bulunmasına rağmen vekil atanmadığı ve basit yargılama usulüne ilişkin tebligatın vekil yerine doğrudan katılana yapıldığı, bu nedenle katılan vekilinin itiraz hakkı bulunduğu gözetilerek, merciinin itirazı kabul etme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi kasten yaralama suçundan verilen hükme karşı, katılma talebi karara bağlanmamış şikayetçi vekilinin yaptığı itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma talebinde bulunmuş ancak talebi karara bağlanmamış şikayetçi vekilinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260. maddesi gereğince kanun yoluna başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin itirazı reddeden kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş ilamsız takip dosyasında, borçluya ikinci kez ödeme emri gönderilmesi üzerine yapılan itirazın geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir takipte dahi, borçluya ikinci kez ödeme emri gönderilmesinin yeni bir itiraz hakkı doğurduğu ve bu itiraz üzerine takibin durdurulmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı eşin daha az kusurlu olmasına rağmen itiraz hakkını kötüye kullanıp kullanmadığı ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kocanın sadakat yükümüne aykırı davranışının boşanmaya sebep teşkil ettiği, davalı eşin ise kocanın bu davranışına tepki olarak sarf ettiği sözler nedeniyle az da olsa kusurlu olduğu, ancak davalı eşin boşanmayı istediği halde davacıdan daha fazla imkan sağlamak amacıyla itiraz hakkını kötüye kullandığı ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın kalmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.