Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“1086 Sayılı HUMK”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: ... Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurularının hukuki geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların temyiz başvurusunun, temyiz konusu miktarın kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle 1086 sayılı HUMK'nun 427. maddesi uyarınca reddine, davacının temyiz başvurusunun ise yasal sürenin geçirilmesinden dolayı 1086 sayılı HUMK'nun 432. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz eden tarafından temyiz harcının yatırılmaması nedeniyle temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz harcının yatırılmaması ve gönderilen harç tamamlama muhtırasındaki eksiklikler nedeniyle, 1086 sayılı HUMK'nun 434. maddesi gözetilerek dosyanın işlem yapılması için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tazminat davasında, mahkemece reddedilen kısmın temyiz edilebilir olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yönünden temyize konu edilen miktarın, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nın 427. ve 432. maddeleri uyarınca davacının temyiz isteminin reddine ve hükmün davalı yararına onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz harcının yatırılmaması nedeniyle dosyanın geri çevrilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz eden davalı tarafın temyiz harcını yatırmaması ve yargı harçlarından istisna veya muafiyetinin de bulunmaması nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca müteakip işlemlerin yapılamayacağı gözetilerek dosyanın hükmü veren mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulh Hukuk Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK'un geçici 3. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin kuruluşundan önce verilmiş kararlara karşı yapılan temyiz başvurularında eski HUMK hükümlerinin uygulanacağı ve sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin 8 gün olduğu gözetilerek, temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi nedeniyle mahkemenin temyiz dilekçesini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeline itiraz üzerine yapılan yargılamada, mahkeme kararının bedele faiz işletilmemesi ve iade edilen bedelden faiz tahsiline ilişkin hususlarda hatalı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz hükmü kurulmaması ve iade edilen bedele faiz işletilmesi hatalı olmakla birlikte, bu hataların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddesinin 7. fıkrası uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, davalı tarafından Yargıtay'ın onama kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltmeye konu ziynet alacağı miktarının karar tarihindeki kesinlik sınırının altında kalması ve 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi gereği 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK'un 432. maddesi uyarınca temyiz süresinin 15 gün olduğu ve davalı vekilinin temyiz dilekçesini bu süreden sonra verdiği gözetilerek, yerel mahkemenin temyiz talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun ardından davacı vekilinin karar düzeltme talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda karar düzeltme yoluna yer verilmediği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulduğu için 1086 sayılı HUMK’nun temyize ilişkin hükümlerinin de uygulanamayacağı gözetilerek davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, direnme kararına konu miktarın temyiz edilebilirlik sınırı altında olması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte uygulanacak temyiz edilebilirlik sınırının altında kalan miktar üzerinden davalı vekilince temyiz yoluna başvurulması nedeniyle, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK'nun 427/2. maddesi gereğince davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, direnme kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun, temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nun 427/2. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi gözetilerek, davalı aleyhine hükmedilen tazminat miktarının temyiz sınırının altında kalması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansının dava şartı olarak talep edilip edilemeyeceği ve gider avansı yatırılmadığı için davanın reddinin doğru olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanmaması gerektiği, bu nedenle HMK'nın 120. maddesinde düzenlenen gider avansı hükmünün uygulanamayacağı, delil avansı talep edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.