Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“20 Yıllık Süre”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından ıslah çalışmaları sonucu oluşan arazi üzerinde 20 yıllık zilyetlik iddiasıyla açılan tapu tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Islah çalışmaları sonucu oluşan arazinin kullanıma elverişli hale geldiği tarihten dava açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gözetilerek, mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ve müdahil davacının, dere yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın imar ve ihyasıyla zilyetliklerini kazanarak tapu kaydının kendi adlarına tescilini istemeleri üzerine, davalı idarenin itirazı nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planına dahil edildiği tarih olan 2006 yılı esas alınarak, davacı ve müdahil davacının 20 yıllık zilyetlikle iktisap süresini tamamlayamadıkları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacıların tescil taleplerini reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlikle mülk edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına zilyetlikle mülk edinmenin koşullarından olan 20 yıllık zilyetlik süresinin, imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihten kadastro tespit tarihine kadar olan sürede dolmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadimden beri zilyetliğinde olduğunu iddia ettiği tapusuz taşınmazın adına tescil edilmesi istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar ve ihyasının tamamlanmasından itibaren 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı ve taşınmazın dava ve keşif tarihi itibariyle özel mülkiyete konu edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan ve yol boşluğu olarak görünen taşınmazın davacı adına tescili talebi üzerine açılan davada, yerel mahkemenin davayı kabul kararının davalı Hazine ve Belediye tarafından temyiz edilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazı 20 yıldan fazla süredir malik sıfatıyla kullandığı, taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek bir yol olduğu ve önceki bozma kararlarına uyularak taraf teşkilinin sağlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabul kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen mera vasfındaki taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, toprak tevzi çalışmaları yapıldığı 1957 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresini doldurduklarına dair yeterli delil bulunmadığı ve zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescil davasında, davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia olunan taşınmaz üzerindeki zilyetliğin 20 yıllık sürenin, taşınmazın edinilmesi için yeterli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarına göre, taşınmazın imar ve ihyasının 1984 ile 2002 yılları arasında tamamlandığının belirlenmesi ve davanın açıldığı 2013 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığının anlaşılması nedeniyle, davacı lehine zilyetlikle mülkiyet edinme koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlikle iktisap şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imar ve ihyanın tamamlandığı iddia edilen tarihten, kadastro tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı ve dosya kapsamındaki delillerden imar-ihyanın tamamlanmadığının anlaşıldığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tesciline karar verilmesi talebiyle açılan kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının 20 yıllık zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde kesintisiz ve çekişmesiz yirmi yıllık zilyetliğini ispatladığı ve diğer temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın zilyetlikle kazanımı yoluyla davacı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazı yirmi yılı aşkın süredir davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunun tespit edilmesi ve taşınmazın mera, yaylak, kışlak gibi kamuya ait yerlerden olmadığının belirlenmesi, zilyetlikle kazanım için gerekli yasal koşulların oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalı aleyhine kadastro öncesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davaya konu taşınmazlar üzerinde 20 yılı aşkın süredir zilyetliğini ispatlayamaması ve kadastro tespit tarihinden önce 20 yıl boyunca taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu hatalı parsel tespiti nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında davacının zilyetlik iddiasını ispat edip edemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro öncesi dönemde taşınmaz üzerindeki zilyetliğini yirmi yıl boyunca aralıksız ve malik sıfatıyla sürdürdüğünü ispatlayamaması nedeniyle, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.