Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2330 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Haksız eylem sonucu ölen ve yaralanan kamu görevlilerine 2330 sayılı Kanun gereğince ödenen tazminatın, haksız eylem sorumlularından rücuen tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekiline mahkemece ödeme belgelerini sunması için süre verilmesine rağmen belgelerin sunulmaması ve birleşen davalardaki temyize konu tutarların kesinlik sınırının altında kalması değerlendirilerek, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine ve davacı vekilinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden reddine, asıl davaya yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevi başında yaralanan polis memurlarına ödenen nakdi tazminatın fail olan sanıklardan rücuen tahsili davasında, mahkemenin tazminat miktarını hesaplarken tüm mağdurları dikkate alıp almadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kurumun iki polis memuruna yapılan ödemelerin rücuen tahsilini talep etmesine rağmen, mahkemenin yalnızca bir polis memuru üzerinden hesaplama yaparak hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yaralanan polis memuruna ödenen nakdi tazminatın davalıdan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği ve miktarının nasıl hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Rücu edilecek tazminat miktarının hesaplanmasında, 2330 sayılı Kanun kapsamında, olayın meydana geldiği tarihteki verilerin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2330 sayılı Kanun kapsamında ödenen nakdi tazminatın, saldırıyı gerçekleştirenlerin mirasçılarından rücuen tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların mirası reddetmiş olmaları ve davalıların terekeye rücu dışında bir sorumluluğunun bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yaralanan polis memuruna ödenen nakdi tazminatın davalıdan rücuen tahsili isteminde, davalının sorumluluğunun hangi tarihteki verilere göre belirleneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun'un 3. maddesi uyarınca hesaplanan tazminatın, haksız fiilin işlendiği tarihteki veriler esas alınarak hesaplanması gerektiği, davacı idarenin daha sonraki bir tarihte daha yüksek bir tazminat ödemiş olmasının davalının sorumluluğunu artırmayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dışı polis memuruna ödenen nakdi tazminatın rücuen tahsilinde, tazminat miktarının hangi tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında belirtildiği üzere tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiği ve mahkemenin de bu bozma kararına uygun hüküm kurduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçıların mirası hükmen reddetmeleri nedeniyle, 2330 sayılı yasa kapsamında ödenen nakdi tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin davanın akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi halinde, mirası reddeden mirasçılar aleyhine davaya devam edilemeyeceği ve mirası reddeden mirasçıların payının TMK 611. maddesi uyarınca diğer mirasçılara intikal edeceği gözetilerek, diğer mirasçıların tespiti ve davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının geçirdiği bipolar bozukluk hastalığının meslek hastalığı sayılıp sayılmayacağı ve bu kapsamda 5188 ve 2330 sayılı Kanunlar uyarınca tazminat talep edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hastalığının, ilgili kanunlar kapsamında meslek hastalığı olarak sayılmadığı ve Adli Tıp Kurumu raporuyla da bu durumun teyit edildiği gözetilerek, davacının tazminat talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dışı kişiye yapılan nakdi tazminat ödemesinin rücuen tahsili isteminde, rücu edilecek tazminat miktarının hesaplanmasında hangi tarihteki verilerin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca rücu edilecek tazminat miktarının hesaplanmasında olay tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevi sırasında yaralanan polise ödenen tazminatın, haksız fiil faili olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, polis memurunun yaralanmasına sebebiyet veren bir eyleminin bulunmadığının ceza dosyasındaki bilgiler ve polis tutanağı ile sabit olması gözetilerek, davalı hakkında rücuen tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından darp edilen polis memuruna ödenen nakdi tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil tarihi ile tazminat ödeme tarihi arasında meydana gelen enflasyon farkından davalının sorumlu olmadığı, tazminatın olay tarihindeki verilere göre hesaplanması gerektiği ve faizin ödeme tarihinden itibaren işleyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının sebep olduğu yaralanma nedeniyle kamu görevlisine ödenen nakdi tazminatın, davacı idare tarafından davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda nakdi tazminatın 2330 sayılı kanun ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre doğru hesaplandığı, rücuen tazminat istemlerinde ödeme tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği ve davacının talebinin de bu yönde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.