Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“7251 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 7251 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce yapılan ıslahın geçerliliği ve bozma sonrası ıslah işleminin değerlendirilmesi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapılan ıslah işleminin tamamlanmış işlem niteliğinde olduğu ve geçersiz sayılamayacağı, bozma ilamı doğrultusunda YİBK'nin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair kararının uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin temyiz aşamasında davadan feragat etmesi üzerine Yargıtay'ın nasıl bir karar vermesi gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle 6100 sayılı HMK'nın 310/3. maddesine göre, temyiz incelemesinden sonra davadan feragat edilmesi halinde Yargıtay'ın temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat hususunda ek karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine göndermesi gerektiği gözetilerek dosyanın hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma kararı sonrası davacının yaptığı ıslahın geçerli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile HMK 177. maddesinde yapılan değişiklik ile bozma sonrası ıslaha imkan tanınmış olsa da, bu düzenlemenin usule ilişkin olması ve davacının ıslah dilekçesini kanunun yürürlük tarihinden önce vermiş olması sebebiyle anılan değişikliğin bu davada uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma kararından sonra davacı tarafından yapılan ıslahın geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile HMK'nın 177. maddesinde yapılan değişikliğin usule ilişkin olması ve davacının ıslah dilekçesini yasal düzenleme yürürlüğe girmeden önce sunmuş olması nedeniyle, ıslahın yapıldığı tarihte yürürlükte olan YİBK’nın 06.05.2016 tarihli kararının uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin bozma kararına rağmen ıslahı dikkate alarak hüküm kurması hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için yasal süre verilip verilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 107/2. maddesi gereğince, belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için iki haftalık kesin süre verilmesi gerekirken bu süre tanınmadan hüküm kurulması usul hatası olarak değerlendirilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma kararından sonra davalının cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı def'i ileri sürmesinin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile HMK 177. maddesinde yapılan değişikliğin usule ilişkin olması ve 7251 sayılı Kanunun 448. maddesi gereğince tamamlanmamış işlemlere uygulanacağı, bu nedenle davalının bozma sonrası yaptığı ıslahın kabul edileceği, bu ıslah ile ileri sürülen zamanaşımı def'inin de nazara alınması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma kararından sonra davacının ıslah dilekçesi ile talebini artırmasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı ilamı ve 7251 Sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin uygulanma imkanı göz önünde bulundurularak, bozma kararından sonra yapılan ıslahın geçersiz olduğuna ve mahkemenin bu ıslaha dayanarak hüküm kurmasının hatalı olduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Temyiz incelemesinden sonra davacı vekilinin davadan feragat etmesi üzerine Yargıtay'ın nasıl bir karar vermesi gerektiği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle 6100 sayılı HMK'nın 310/3. maddesine göre, temyiz incelemesine gönderildikten sonra yapılan feragatte Yargıtay'ın temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat hususunda ek karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine göndermesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay'ın daha önce verdiği düzeltilerek onama kararı ortadan kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca verdiği kesin kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince verilen kararların HMK 353/1-a ve 7251 sayılı Kanun’un 39. maddesi ile eklenen 362/1-g maddesi uyarınca kesin nitelikte olması ve bu kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin temyiz istemini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca verdiği kesin karara karşı yapılan temyiz başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca verilen kararın, HMK 353/1-a ve 7251 sayılı Kanun'un 39. maddesiyle eklenen 362/1-g maddesi uyarınca kesin nitelikte olması ve bu kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarenin sorumluluğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile 6100 sayılı HMK'nın 177. maddesine eklenen ikinci fıkra uyarınca, bozma kararından sonra ilk derece mahkemesince tahkikata ilişkin işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar ıslah yapılabileceği ve bu değişikliğin usulü kazanılmış hakka istisna teşkil ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 7251 sayılı Kanun ile değişik HMK 177/2 uyarınca Yargıtay’ın bozma kararından sonra yapılan ıslahın geçerliliği, kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil bedelinin hesaplanması ile faizin başlangıç tarihi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile HMK’nın 177. maddesine eklenen 2. fıkra hükmü gözetilerek, bozma sonrası ıslahın ve bilirkişi raporuna göre hesaplanan yeni bedelin esas alınması, kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden, ecrimisil bedelinin ise her dönem sonundan itibaren yasal faize tabi tutulması gerektiği değerlendirilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.