Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Başvuru Süresi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının daha önce açtığı davanın, 4857 sayılı İş Kanunu'nun geçici 11. maddesi kapsamında öngörülen başvuru süresi içerisinde yapılmış bir başvuru olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun geçici 11. maddesinde öngörülen başvuru süresinin, davanın açıldığı tarihte henüz yürürlükte olmadığı ve yasal düzenlemenin geriye yürümeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işsizlik ödeneği talebinde bulunmak için yasal süre içerisinde başvurup başvurmadığı hususunda yaşanan anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş akdinin fesih tarihinden itibaren 30 gün içinde işsizlik ödeneği için başvuruda bulunmaması ve bu sürenin hak düşürücü süre olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika genel kurulunun iptaline ilişkin davada, istinaf başvuru süresine uyulup uyulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika genel kurulunun iptali davalarında istinaf başvuru süresinin iki hafta olduğu ve davacıların bu süreye uymadan istinaf başvurusunda bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstinaf başvuru süresinin geçirilmesi nedeniyle verilen ret kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davacı idare vekiline tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf başvuru süresinin geçirildikten sonra yapılan istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK'nın 352/1-c maddesi uyarınca reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca mücavir alanda kalan taşınmazlarının bedelinin ödenmesini talep etmiş, ancak mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga Baraj İnşaatı İçin Yapılan Kamulaştırmalarda Kamulaştırma Sahasına Mücavir Taşınmaz Malların Kamulaştırılması Hakkında Yönetmelik’in 1 yıl içerisinde başvuru şartı getiren 5. maddesinin iptal edilmiş olması ve dava konusu taşınmazın kamulaştırma sınırına mücavir olmaması, ayrıca fiili el atma da bulunmaması nedeniyle davacıların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesine dayalı taleplerinin şartlarının oluşmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektronik yolla yapılan tebligat üzerine istinaf başvuru süresinin hesaplanmasında, tebligatın muhatabın adresine ulaştığı tarih mi yoksa Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca 5 günlük süre sonunda tebellüğ edilmiş sayıldığı tarih mi esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin dördüncü fıkrasındaki "Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır." hükmü gözetilerek, istinaf başvuru süresinin hesaplanmasında tebligatın muhatabın adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün esas alınması gerektiği, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurularını süre aşımı nedeniyle reddetmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin işin esasını inceleyip karar vermesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yasal süresi içerisinde yapılmadığı, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesi'nin süresinde olmayan bu başvuruyu kabul ederek işin esasını inceleyip karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, hakkında verilen denetimli serbestlik kararını takiben denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün Covid-19 iznindeyken hakkında verilen denetimli serbestlik kararının tebliğ edildiği ve kendisine bu hususta gerekli bilgilendirmenin yapıldığı, hükümlünün ise yasal süre içerisinde geçerli bir mazereti olmaksızın denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gözetilerek, açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin infaz hakimliği kararının hukuka uygun olduğu ve kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin işe iade kararının kesinleşmesinden sonraki 10 günlük yasal başvuru süresinde, başvuruyu şahsen yapıp yapmamasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı Yasanın 21/5. maddesinde işçinin şahsen başvuru yapması gerektiğine dair açık bir hüküm bulunmaması, işçi lehine yorum ilkesi ve vekalet ilişkisinin niteliği gözetilerek, başvurunun vekil aracılığıyla da yapılabileceğine ve somut olayda vekil tarafından yapılan başvurunun geçerli olduğuna karar verilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi üzerine davacı vekilince süre tutum dilekçesi verilmesine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinden sonra sunulduğu davada, bölge adliye mahkemesince HMK’nın 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi sonucu verilen kararın Özel Daire tarafından bozulmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümdeki tüm hususların gerekçesiyle birlikte açıklanması nedeniyle istinaf başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başladığı, davacı vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren işlemeye başlayan sekiz günlük istinaf başvuru süresi içinde istinaf sebeplerini içeren dilekçeyi sunmadığı, ödenen aylık ücret miktarı hususunun kamu düzenine ilişkin olmadığı ve kanunun açık hükmüne aykırılık teşkil etmediği gözetilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 355. maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tebliği ile işlemeye başlayan iki haftalık istinaf başvuru süresinden sonra sunulan gerekçeli istinaf dilekçesinin makul sürede verilip verilmediği ve bu dilekçe kapsamında istinaf incelemesi yapılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin ilk kararı ile gerekçeli direnme kararının hüküm fıkraları arasında çelişki bulunduğu ve usulüne uygun bir direnme kararı mevcut olmadığı gerekçesiyle direnme kararı usulden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.