Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Boşanma Protokolü”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma davalarında boşanma protokolünden kaynaklı uyuşmazlıklarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmadığı, genel yetki kurallarının geçerli olduğu ve davalının yetki itirazında bulunmaması halinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği gözetilerek, Aydın 1. Aile Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma protokolüyle devredilen taşınmaza ilişkin banka kredisinin, asıl borçlu tarafından ödenmemesi üzerine kefil tarafından ödenen kredi borcunun rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın kefalet sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, banka dekontlarına göre ödemelerin kefil sıfatıyla yapıldığının anlaşıldığı ve aksine bir iddianın davalı tarafından ispatlanamadığı değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği içerisinde satın alınan ve satış bedelinin ödemesi boşanma tarihinden sonraya sarkmış taşınmazı, davacının boşanma protokolü ile eski eşine bırakması ve borç miktarına ilişkin itirazın istinaf aşamasında ileri sürülmemiş olması gözetilerek, davacının borçlu olmadığının tespiti davasının reddine ve icra takibinin devamına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya yapılan 300.000 TL ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından davalıya yapılan ödemenin, boşanma protokolü kapsamında veya aylık nafaka ödemesine mahsuben yapıldığı ispatlanamadığından, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımı yapılmış olmasına rağmen, davacı tarafından katılma alacağı istenmesi üzerine açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımı yaptıkları ve ileride herhangi bir talepte bulunmayacaklarını kararlaştırdıkları, davacının da duruşmada protokol içeriğini onayladığı gözetilerek, mahkemelerin reddine ilişkin kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan taşınmaz devri hükmünün yerine getirilmemesi sebebiyle tazminat davasında, ödenmesi gereken tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan temyiz itirazlarının, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının doğru hesaplandığına karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenleme bulunmayan katılma alacağı talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde taşınmazın çocuklara devri konusunda anlaştıkları, davacının protokol veya duruşmadaki beyanlarında mal rejiminden doğan haklarından feragat ettiğine dair bir husus bulunmadığı ancak tarafların özgür iradeleriyle taşınmaz üzerindeki mal rejiminden doğan haklarından vazgeçerek bedelsiz devri hususunda anlaştıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde şirket hisselerinin devrine ilişkin hüküm bulunmasının, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan diğer alacak taleplerini kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde şirket hisselerinin devri ve bir aracın davacıya verilmesi hususunda anlaşmaya varıldığı, tarafların protokolde bunun dışında birbirlerinden mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir taleplerinin olmadığını beyan ettikleri, davacının protokolü baskı altında imzaladığına dair bir iddia ve dava da bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma protokolünde yer alan taşınmaz devri hükmünün yerine getirilmemesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde yer alan taşınmaz devri yükümlülüğünün davalı erkek tarafından yerine getirilmemesi ve mahkeme kararının kesinleşmesine rağmen devrin yapılmaması nedeniyle, tapu iptali ve tescil davasının kabulünün hukuka uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında daha önce anlaşmalı boşanma protokolü ile tasfiye yapılmış bir taşınmaz için tekrar katılma alacağı istenmesi üzerine, davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha önce yapılan anlaşmalı boşanma protokolü ile mal paylaşımı yapılmış ve kesinleşmiş olması, aynı konuda tekrar dava açılamayacağı ve kesin hüküm oluştuğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer almayan mallar yönünden, davalının evlilik birliği içinde edindiği malları gizlediği iddiasıyla açılan mal rejiminin tasfiyesi, maddi ve manevi tazminat davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, boşanma protokolünde yer almayan malların davalı erkek tarafından evlilik birliği içerisinde edinildiğini ve kendisinden gizlendiğini iddia etmesi nedeniyle, bu iddiaların ve muvazaa iddiasının araştırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek mal rejiminin tasfiyesi talebi yönünden bozulmuş, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında daha önce anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen kişisel ilişki düzenlemesinin, anne tarafından açılan dava ile değiştirilmesinin talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki kararlarının çocuğun üstün yararına göre düzenlenmesi gerektiği ve mevcut kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun yararına olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.