Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Boşanma Sebepleri”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin eylemli ayrılık sebebine dayanarak açtığı birleşen boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davacı-davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, özel boşanma sebeplerine dayalı taleplerin reddinin ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin kusur belirlemesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce davalı kadın tarafından açılan ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya hükmeden kararın kesinleşmesiyle evliliğin sona erdiği, bu nedenle özel boşanma sebeplerine dayalı talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığı, ayrıca kusur belirlemesinde boşanma tarihinden sonraki olayların dikkate alınamayacağı ve tarafların kusurlu davranışlarının ayrı ayrı belirlenerek değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin ölümü üzerine boşanma davasının konusuz kalması halinde, ölen eşin mirasçılarının, sağ kalan eşin genel boşanma sebebi dışında kalan özel boşanma sebeplerine dayalı kusurunun da tespitini talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların, sağ kalan eşin 4721 sayılı TMK'nın 162. maddesindeki özel boşanma sebeplerine dayalı kusurunun tespitini talep edemeyeceği, ancak genel boşanma sebebine dayalı kusurun tespit edilebileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının sadakatsizliği nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı erkeğin ise kusursuz olduğu gözetilerek; yerel mahkemenin tarafları eşit kusurlu kabul etmesi, erkeğin tazminat taleplerini reddetmesi ve kadına yoksulluk nafakasına hükmetmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin başka bir kadınla ilişkisi nedeniyle zina sebebiyle boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kusur belirlemesi ve manevi tazminat miktarı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin başka bir kadınla olan ilişkisinin tanık beyanlarıyla sabit olduğu ve bu durumun zina hukuki sebebini oluşturduğu, kadının bu durumu affettiğine dair bir kanıt bulunmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve kadının zina sebebiyle boşanma talebinin reddine ilişkin kararının bozulmasına, manevi tazminat miktarının ise düşük olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının birden fazla boşanma sebebine dayanarak açtığı davada, mahkemenin tüm talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurup kurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava dilekçesinde birden fazla boşanma sebebine dayandığı halde, mahkemenin tüm talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurmayıp, sadece bir boşanma sebebine dayanarak karar vermesi ve 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesine aykırı hareket etmesi gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacı kadının zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış iddialarıyla açtığı boşanma davasının reddine ilişkin istinaf incelemesinde usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığı ve özel boşanma sebeplerinin ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların yığılması halinde her bir talep için ayrı karar verilmesi gerektiği, ilk kararda zina sebebiyle boşanma talebi hakkında hüküm kurulmamasının usul eksikliği olduğu, bu eksikliğin istinafa konu edilmemiş olsa dahi davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, ilk derece mahkemesinin son kararında zina sebebiyle boşanma talebinin reddine dair hükmün davalı tarafından istinafa konu edilmemesi sebebiyle bölge adliye mahkemesinin bu konuda inceleme yapmaması gerektiği, buna rağmen bölge adliye mahkemesinin usuli kazanılmış hak gerekçesiyle davacı kadının zina sebebiyle boşanma talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunu esastan reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve dosya kapsamındaki delillerden davalı erkeğin zinasının sabit olduğu gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.