Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK m.231”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişken, denetim süresi içinde işlediği yeni bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında HAGB'na yer olmadığına dair kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazın merci tarafından sadece usul yönünden mi yoksa esas yönünden de incelenmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararına karşı yapılan itirazlarda, 7445 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK m.231/12 hükmü gereğince itiraz merciinin hem usul hem de esas yönünden inceleme yapma yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sadece usul yönünden inceleme yapıp itirazı reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı bulunduğu için, işlediği kasten yaralama suçundan dolayı tekrar HAGB uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB’nin verildiği tarihte yürürlükte olan 5271 sayılı CMK m.231/8’e göre, denetim süresi içinde sanık hakkında kasıtlı bir suçtan dolayı bir daha HAGB kararı verilemeyeceği ve sanığın işlediği suçun, önceki HAGB kararının denetim süresi içinde olduğunun tespiti gözetilerek, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı olarak yeni bir suç işlediğinin tespit edilmesi ve bu durumun 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasını gerektirdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanması gerekirken, hükmün açıklanmasının yanı sıra yeniden ceza verilerek ertelenmesine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca mahkemenin hükmü açıklamakla yükümlü olduğu, ancak hükmün açıklanmasının yanı sıra yeniden ceza tayinine ve ertelemeye karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde sanığın kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle açıklanması aşamasında, yerel mahkemece önceki hükümde belirlenen cezadan daha ağır bir cezaya hükmedilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması durumunda, yerel mahkemenin daha önce verilen hükümde değişiklik yapma yetkisi bulunmadığı ve denetim süresi içinde kasten yeni suç işlenmesi halinde mahkemenin yalnızca hükmü açıklamakla yükümlü olduğu gözetilerek, Özel Dairenin bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün açıklanması gereken cezanın belirlenmesi için dosyanın CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümden sonra 5728 sayılı Kanun ile CMK’nın 231/5. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumunun uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaate varamaması ve bu hususun 5728 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmayan CMK’nın 231. maddesindeki sübjektif şartlara uygun olması gözetilerek, HAGB’nin uygulanıp uygulanmayacağının tekrar değerlendirilmesinin gereksiz olduğu ve Özel Daire’nin onama kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevi kötüye kullanma suçundan verilen hapis cezası ve hak yoksunluğu hükmünün Yargıtayca onanmasının ardından yapılan itirazın kabulü ile hükmün bozulmasına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında hata bulunması ve CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasında objektif ve sübjektif koşulların değerlendirilmemesi gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi üzerine, hükmün açıklanması sırasında önceki hükmün aynen açıklanması mı gerektiği, yoksa karar içeriğinin değiştirilerek sanık hakkında beraat kararı verilip verilemeyeceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/11. maddesinde, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemenin hükmü açıklayacağının emredici bir şekilde düzenlenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartlı bir düşme nedeni oluşturması karşısında, mahkemenin önceki kararda değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararına ilişkin hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.