Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezayir Hukuku”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan işçiye uygulanacak hukukun tespiti, giydirilmiş ücretin belirlenmesi, fazla mesai ve yıllık izin ücretlerine hak kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha sonraki tarihte imzalanan ve ...-Kur tarafından onaylanan yurt dışı iş sözleşmesi ile bir hukuk seçimi anlaşması yapıldığı, bu sözleşme ile ilk sözleşmedeki hukuk seçiminden vazgeçildiği ve Cezayir hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş akdinin feshi nedeniyle açtığı alacak davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı, çalışma süresi, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı, fazla mesai, hafta tatili, dini ve resmi tatil ücretlerine hak kazanılıp kazanılmadığı ve ücretin belirlenme yöntemi hususlarında ihtilaf bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde, fesih, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına ilişkin maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağının belirtilmesi ve davacının sözleşme kapsamında sadece davalının Cezayir’de bulunan işyerinde çalışmış olması nedeniyle mutad işyerinin Cezayir olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Cezayir hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tüm çalışma dönemi boyunca Cezayir'de bulunan davalıya ait işyerinde çalıştığı ve ücretinin USD olarak ödendiği, taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunmadığı ve daha sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olmadığı anlaşıldığından, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca mutad işyeri hukuku olan Cezayir hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan işçinin işçilik alacakları davasında uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin tüm çalışma dönemi boyunca Cezayir'de bulunan davalıya ait işyerinde çalıştığı ve ücretinin USD olarak ödendiği, tarafların hukuk seçimi yapmadığı ve daha sıkı ilişkili bir hukukun da bulunmadığı gözetilerek, uyuşmazlığa mutad işyeri hukuku olan Cezayir hukukunun uygulanması gerektiği, bu husus gözetilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının Cezayir'de çalıştığı dönemdeki ücret alacakları için zamanaşımı def'i karşısında Cezayir hukukunun uygulanması ve alacağın miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin Cezayir hukukunun zamanaşımı hükümlerine ilişkin yeterli araştırma yapmadan ve ilgili kanun maddelerinin tam metnini ve tercümesini dosyaya getirmeden karar vermesi, eksik inceleme ve araştırma nedenleriyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cezayir'de çalışan bir işçinin iş akdinin feshi nedeniyle açtığı işçilik alacakları davasında, Cezayir hukukuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesi ve uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkili yabancı hukukun tespiti ve uygulanması hususunda, Cezayir Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerinin içeriğinin tam olarak araştırılmadan ve doğru tercümeleri olmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cezayir'de çalışan bir işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle işveren aleyhine açtığı işçilik alacakları davasında, Cezayir hukukuna göre zamanaşımı süresinin ne kadar olduğu ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilip reddedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkili yabancı hukukun, yani Cezayir hukukunun içeriğinin doğru tespiti ve uygulanması gerektiği, mahkemece Cezayir hukukuna ilişkin yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu, davalı tarafça ileri sürülen zamanaşımı süresinin Cezayir Medeni Kanunu’nun hangi maddesinde düzenlendiği hususunda tereddüt bulunduğu ve bu nedenle Cezayir hukukunun ilgili maddelerinin Adalet Bakanlığı’ndan talep edilerek incelenmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cezayir'de çalışan bir Türk işçinin açtığı alacak davasında Cezayir hukukuna göre davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezayir hukukunun uygulanmasına karar verilmiş ancak Cezayir Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerinin içeriğinin tam olarak tespit edilmeden eksik incelemeyle davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirkette Cezayir'de çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacakları davasında Cezayir hukukunun uygulanması ve zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemelerin Cezayir hukukuna ilişkin eksik inceleme ve araştırma yaparak, Cezayir Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerini tam olarak tespit etmeden ve davacının çalışma dönemindeki değişiklikleri de dikkate almadan hüküm kurması doğru görülmeyerek kararlar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.