Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Culpa in Contrahendo”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacı sporcunun dava dışı spor kulübünden olan ücret alacağından, kulüp ile organik bağ bulunması iddiasıyla sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye ile spor kulübü arasında organik bağ bulunmamasına rağmen, iş sözleşmesi kurulurken davalı belediyenin söz ve davranışlarıyla davacı sporcuda alacaklarının belediye tarafından ödeneceği konusunda haklı bir beklenti yarattığı ve bu nedenle culpa in contrahendo teorisine göre davalı belediyenin ücret alacağından sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor kulübü derneği ile sözleşmesi feshedilen sporcunun, derneğin yanı sıra üniversiteden de alacaklarının tahsili istemiyle açtığı alacak davasında üniversitenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Üniversite ile spor kulübü arasında organik bağ bulunmamasına rağmen, üniversitenin davranışları ile sporcuda alacaklarının üniversite tarafından karşılanacağı yönünde haklı bir beklenti oluştuğu ve bu nedenle üniversitenin culpa in contrahendo sorumluluğuna gidilerek alacaklardan sorumlu tutulmasının doğru olduğu, ancak mahrum kalınan kar tazminatı talebi için ayrıca harç yatırılmadığından, bu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı sporcunun, çalıştığı spor kulübü ile davalı kurum arasında organik bağ olduğu iddiasıyla, ücret alacağını davalı kurumdan talep etmesi üzerine husumetin doğru kişiye yöneltilip yöneltilmediği ve davalı kurumun ücret alacağından sorumlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile spor kulübü arasında organik bağ bulunmamasına rağmen, sözleşme kurulurken davalı kurum yetkililerinin söz ve davranışlarıyla davacı sporcuda alacaklarının davalı kurumca karşılanacağı konusunda haklı bir beklenti oluşturdukları ve bu durumun "culpa in contrahendo" teorisine uygun düştüğü gözetilerek, davalı kurumun ücret alacağından sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, alışveriş yapmak için girdiği mağazada, raftan düşen koli sebebiyle yaralanması sonucu açtığı manevi tazminat davasında, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk kapsamında değerlendirilen olayın, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi niteliğinde olması ve davaya bakma görevinin görev kuralları gereğince Tüketici Mahkemesi'nde olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sözleşme öncesi sorumluluk hükümleri çerçevesinde manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme öncesi sorumluluk kapsamında, davacının güvene dayalı olarak yaptığı masrafların tazmini mümkün ise de, somut olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gözetilerek, manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmayıp direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının alışveriş yapmak için girdiği mağazada, düşen bir manken nedeniyle yaralanması sonucu açtığı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile mağaza arasında henüz sözleşme kurulmamış olsa dahi, davacının alışveriş amacıyla mağazaya girmesiyle taraflar arasında sözleşme öncesi aşamada bir güven ilişkisi doğduğu, davacının uğradığı zararın da bu güven ilişkisinin ihlalinden kaynaklandığı ve olayın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi niteliğinde olduğu gözetilerek, uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi'nin bakması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hukuken imkansız olan bir taşıma sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle, davalıdan sözleşme öncesi sorumluluk (culpa in contrahendo) kapsamında tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hem davacı hem de davalının taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren tacirler olarak, yükün karayoluyla taşınmasının hukuken imkansız olduğunu bilmeleri veya öngörmeleri gerektiği, bu nedenle davalının sözleşmenin imkansızlığı konusunda davacıyı bilgilendirmeme hususunda bir kusurunun olmadığı ve sözleşme öncesi sorumluluk doğmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, kurulmadığı takdirde sözleşme öncesi görüşmelerden kaynaklanan sorumluluk doğup doğmadığı, davalı şirketlerden birinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin sözleşme öncesi görüşmelerde kusurlu davranışları sonucu davacıda sözleşmenin kurulacağı yönünde haklı bir güven oluşmasına rağmen, sözleşmenin akdedilmemesinden kaynaklanan menfi zararın tazmini gerektiği, ancak manevi tazminat koşullarının oluşmadığı ve davalı şirketlerden birinin davaya konu olaylarla ilgisi bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait taşınmaz üzerinde yapılması planlanan proje için yapılan sözleşmelerden kaynaklanan danışmanlık hizmeti bedeli alacağı ile sözleşmenin ifa imkansızlığı nedeniyle fesih durumu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ikinci sözleşmeye ilişkin iddiasını ispatlayamaması ve birinci sözleşme kapsamında ifa imkansızlığı nedeniyle alacak talebinde bulunamaması gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalan birleşen davanın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankalarca hazırlanan niyet mektubuna dayalı olarak davacı şirketlerin tazminat taleplerinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Niyet mektubunun bağlayıcı bir sözleşme niteliği taşımadığı, davalı bankaları borç altına sokmadığı ve davacı şirketlerin zararlarını tazmin edecek hukuki bir sorumluluk doğurmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.