Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dilekçeler Teatisi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf incelemesini istinaf sebepleriyle sınırlı yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin istinaf dilekçesinde, davacı kadının dava dilekçesinde vakıa ve delil bildirmemesi hususunu istinaf sebebi olarak ileri sürmediği, bu hususun kamu düzenine aykırılık da teşkil etmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf incelemesini, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapması gerekirken, bu sınırı aşarak karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan kusurlu davranışlarının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, dilekçeler teatisi aşamasından sonra yeni vakıalar ileri sürerek iddiasını genişlettiği, davalı erkeğin bu hususta açıkça muvafakat etmediği ve ayrıca dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak dosyayı eksikliklerin tamamlanması için geri göndermesine rağmen, ilk derece mahkemesinin eksiklikleri tamamlamadan tekrar karar vermesi üzerine, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edilmemesi, cevap dilekçesi hakkı tanınmaması, dilekçeler teatisi tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilmesi ve davalının savunma hakkını kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kadının kusurlu olup olmadığı ve davacı mirasçıları lehine istinaf vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, davalı kadının kusurlu olduğunun kabul edilmesine rağmen hangi vakıaların kusur olarak değerlendirildiğinin belirtilmemesi ve karar özetinin dosya ile ilgili olmaması nedeniyle karar gerekçesinin hukuka uygun olmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının ıslah edilmesi üzerine davalının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmemesi nedeniyle kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın ıslahı üzerine davalının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin dilekçeler teatisi aşamasında usulüne uygun ve süresinde yapılmış olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince bu taleplerin değerlendirilmemesi usul hükümlerine aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, istinaf mahkemesinin, istinaf sebepleri dışında kalan hususları re'sen inceleyerek hüküm kurup kuramayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taraflarca istinaf sebebi olarak ileri sürülmeyen, davalı erkeğin karşı davasına kadının verdiği cevap dilekçesinde tazminat talepleri olmaması ve kadının davasında cevaba cevap dilekçesinin dilekçeler teatisi kesilmesi nedeniyle reddolunması gerektiği hususlarını re'sen inceleyerek hüküm kurmasının, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesinde düzenlenen "istinaf incelemesinin sebeplerle sınırlı olması" ilkesine aykırı olması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, nispi butlan sebebiyle evliliğin iptali davasında, dava dilekçesinde nispi butlan sebeplerini açıkça belirtmemesi nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçelerinde nispi butlan sebeplerini somutlaştırmamış olması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 145. ve 149. maddeleri uyarınca nispi butlanın ispatlanamaması ve usul kurallarına uygunluk gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, dava dilekçesinde belirtilmeyen delillerin dilekçeler teatisi aşamasından sonra ileri sürülüp sürülemeyeceği ve bu durumun davanın reddini gerektirip gerektirmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından dava dilekçesinde delil olarak sadece nüfus kayıt örneği sunulmuş, diğer deliller ve tanık listesi dilekçeler teatisi aşamasından sonra bildirilmiş olup, HGK'nın 119/1 ve 194. maddeleri gereğince bu delillerin hüküm doğurmayacağı ve dosya kapsamındaki mevcut delillerle davalı erkeğe yüklenecek bir kusurun ispatlanamadığı gözetilerek, boşanma davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı karşı davacı kadının cevap ve karşı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince bu talebin dilekçeler teatisi aşamasında bulunmadığı gerekçesiyle değerlendirilmemesinin usule aykırı olduğu gözetilerek kararın yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.