Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Duruşma Günü”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Elektrik tellerinden kaynaklanan yangın nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında, davacı vekilinin mazeretinin kabul edilmesine rağmen yeni duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine dair Tebligat Kanunu'nda bir düzenleme bulunmadığı ve davacı vekilinin mazereti kabul edildikten sonra yeni duruşma gününün usulüne uygun tebligat ile bildirilmesi gerekirken, bu hususa aykırı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacak davasında, davacı vekilinin mazeretinin kabul edilmesine rağmen duruşma gününün UYAP üzerinden tebliğ edilmesi ve sonrasında davanın açılmamış sayılması işleminin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Duruşma gününün UYAP üzerinden tebliğ edilmesine ilişkin mevzuatta bir düzenleme bulunmadığı, davacı vekilinin mazeretinin kabul edilmiş olması nedeniyle yeni duruşma gününün usulüne uygun tebligatla bildirilmesi gerektiği, bu durumun göz ardı edilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların yokluğunda ve kendilerine tebligat yapılmadan mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle savunma haklarının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara tebligat yapılmadan ve belirlenen duruşma gününden önce, yokluklarında mahkûmiyet kararı verilerek savunma haklarının kısıtlanması hukuka aykırı görülerek, yerel mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Duruşma günü belirlendikten sonra kasten yaralama suçunda basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulünün uygulanamayacağı, 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesinde açıkça belirtildiği gözetilerek yerel mahkemenin hükmü kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi kasten yaralama suçundan verilen hükme karşı yapılan temyiz başvurusunda, duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7331 sayılı Kanun'un 23. maddesi ile 5271 sayılı Kanun'un 251/1. fıkrasına eklenen hüküm uyarınca, duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulünün uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı kasten yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin kararı, diğer temyiz sebepleri de incelenerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet kararı verilen dosyada basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılmaması.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi suçtan duruşma günü belirlenerek yargılama yapılması ve hüküm kurulması nedeniyle basit yargılama usulünün uygulanma imkânı kalmadığı gözetilerek kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira tespiti davasında davalıya yapılan duruşma günü tebliğinin usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekiline yapılan tebligatta, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinde öngörülen usule aykırı olarak tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel kişilerin imzasının tebliğ mazbatasında yer almaması ve bu hususların tebliğ evrakında onaylanmamış olması, tebligatın usulsüzlüğüne sebep teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılıp sayılamayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Duruşma gününün mahkemece hatalı belirlenmesi ve davacı vekilinin bu duruşmaya katılmamasının usulüne uygun bir takipsizlik hali oluşturmadığı, ayrıca tarafların hazır bulunduğu duruşmada davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mazeret dilekçesinde duruşma gününü UYAP’tan öğreneceğine ilişkin talebi bulunan ve mazereti kabul edilen davacı tarafa yeni duruşma gün ve saatini gösterir tebligatın gönderilmesinin gerekli olup olmadığı ve buna bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine imkan tanıyan bir yasal düzenleme bulunmadığı, bu nedenle davacı vekilinin usulüne uygun tebligatla duruşma gününden haberdar edilmediği ve savunma hakkının ihlal edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma ve velayet kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi istemine ilişkin davada, davalıya duruşma günü tebliğ edilmeden dosya üzerinden hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tanıma ve tenfiz davasında, ihtilafsız kaza kararları dışında, davalıya duruşma günü tebliğ edilerek itirazlarını bildirmesi için imkan tanınması gerektiği ve basit yargılama usulüne ilişkin usul işlemlerinin yerine getirilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, davalıya duruşma günü tebliğ edilmeden dosya üzerinden verilen tanıma ve tenfiz kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.