Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ek Savunma Hakkı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın babasına saldırmaya çalıştığı olayda, kasten yaralamaya teşebbüs suçundan açılan kamu davasında, teşebbüs hükümleri uygulanmadan kasten yaralama suçundan ceza verilmesinin ve ek savunma hakkı tanınmamasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan açılan kamu davasında, mahkemenin eylemi kasten yaralama suçu olarak kabul etmesi ve sanığa ek savunma hakkı tanımadan ceza vermesi, 5271 sayılı CMK'nın 226/1. maddesine ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun yerleşik içtihatlarına aykırı görülerek, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay tarafından kasten yaralamaya teşebbüs suçundan daha hafif bir ceza belirlenerek hukuka aykırılık giderilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kasten yaralama suçundan verilen hükme karşı, uzlaştırma hükümlerinin uygulanmaması ve tekerrüre esas mahkumiyetine ilişkin ek savunma hakkı tanınmaması nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma isteminde bulunulması.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun basit yaralama suçunu oluşturması nedeniyle uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği, ancak soruşturma aşamasında usulüne uygun uzlaştırma teklifi yapıldığı ve reddedildiği, ayrıca tekerrüre esas mahkumiyet belgesinin okunmasının ek savunma hakkı verilmesini gerektirmediği gözetilerek kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilmeyen suçtan ceza verilmesinin savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa, iddianamede yer almayan 5237 sayılı TCK'nın 86/1 ve 87/3. maddelerinin uygulanması suretiyle isnat edilmeyen bir suçtan ceza verilmesinin ve ek savunma hakkı tanınmamasının savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mağdura karşı olası kast ile silahla yaralama suçundan verilen hükmün, iddianamede yer almayan ve sanığa ek savunma hakkı verilmeden uygulanan yasal maddeye ve yaralanmanın niteliğine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olması ve iddianamede öngörülmeyen suç maddesinden sanığın ek savunma hakkı verilmeksizin hüküm kurulması, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesine aykırı ve fazla ceza tayini niteliğinde bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yaptığı temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, sanığa verilen cezanın yasal dayanağının yanlış uygulanması, ek savunma hakkı verilmemesi ve hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilmeden değerlendirilmesi nedeniyle hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, yüzdeki sabit izin tespiti bakımından eksik araştırmaya dayanıp dayanmadığı ve iddianamede talep edilmeyen TCK'nın 87/1-son maddesinin uygulanması için sanığa ek savunma hakkı verilip verilmemesi gerektiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yüzdeki sabit izin tespiti için yeterli süre geçmiş olmasına rağmen, çelişkili raporlar nedeniyle eksik araştırma yapıldığı ve sanığa isnat edilen suçun hukuki niteliğinin değişmesi nedeniyle iddianamede talep edilmeyen TCK’nın 87/1-son maddesinin uygulanması için ek savunma hakkı verilmemesi, savunma hakkının ihlali oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, kendisini yakalamak isteyen polis memuruna karşı gerçekleştirdiği eylemin görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın polis memurunu yakalamaktan kaçmak için yumruklayıp yere düşürmesinin ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralamasının, görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu, iddianamede de bu suçu kapsayacak şekilde olay anlatıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında cinsel saldırı suçundan açılan kamu davasında, eylemin kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma suçuna teşebbüs olarak nitelendirilmesiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi üzerine, bu suçtan dava açılmadığı iddiasıyla yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede anlatılan eylem ile yerel mahkemece hüküm kurulan eylemin aynı olması ve mahkemenin fiilin nitelendirilmesinde iddia ile bağlı olmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı evde yaşayan iki ayrı mağdura yönelik hırsızlık eylemleri nedeniyle tek bir iddianameyle dava açılmışken, yerel mahkemenin ek savunma hakkı vererek sanığı iki kez cezalandırmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede her bir mağdura yönelik eylem bakımından ayrı ayrı kamu davası açıldığını gösterir açık bir anlatım olmaması ve tek bir hırsızlık suçu iddiasıyla dava açılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin ek savunma hakkı vererek sanığı iki kez cezalandırmasına ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılmış bir kamu davasının bulunup bulunmadığı ve bu suçtan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık vardır.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede cinsel saldırı suçunun anlatımı sırasında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturabilecek fiiller yer alsa da, bu suçun iddianamede ayrıca ve açıkça gösterilmemesi ve sanığın bu suçtan ayrıca savunma hakkı kullanmasının sağlanamamış olması nedeniyle, yerel mahkemenin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verdiği mahkumiyet kararının hukuka aykırı olduğu gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen suç kapsamında iddianamede yer alan ancak ilk derece mahkemesince uygulanmayan TCK 150/2 maddesinin bozma sonrası uygulanması için sanığa ek savunma hakkı verilip verilmemesi gerektiği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 6. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma ilamına uyma görüntüsü altında yeni bir hüküm tesis ettiği, bu nedenle kararın direnme kararı olarak nitelendirilemeyeceği ve dosyanın Yargıtay’ın ilgili dairesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında açılan hırsızlık davasında, iddianamede yer almayan konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından da hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede, hırsızlık suçunu oluşturduğu iddia edilen fiile ilişkin açıklamalar yer almasına rağmen, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu düşünülen eylemlerin açıkça tarif edilmemesi ve bu suçlardan dolayı usulüne uygun açılmış bir kamu davasının bulunmaması nedeniyle, “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” ilkeleri gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire onama kararının konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.