Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Emredici Hüküm”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatının yasal tavanı aşan miktarda ödenmesi ve ikramiye alacağının bulunup bulunmadığı hususunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kıdem tazminatı tavanının emredici bir hüküm olması ve geçmişte işçilere tavanı aşan ödemeler yapılmış olmasının durumu değiştirmediği, ayrıca ikramiye alacağına dair herhangi bir haklı gerekçe bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai ücretinin hesaplanmasında, iş sözleşmesinde belirtilen yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5953 sayılı Kanun'daki günlük 3 saatten fazla çalışma yapılamayacağına ilişkin hükmün nispi emredici nitelikte olup işçi lehine düzenleme yapılabileceği, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde yıllık 270 saatlik fazla çalışmanın ücrete dahil olduğunun açıkça kararlaştırıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesince ispatlanan fazla çalışma süresinden yıllık 270 saatin dışlanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temsil yetkisi olmayan kişilerce imzalandığı iddiasıyla toplu iş sözleşmesinin tamamının iptaline, mümkün olmaması durumunda emredici hükümlere aykırı düzenlemelerinin iptaline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasal düzeyde koruma altına alınmış olan toplu iş sözleşmesi hakkı çerçevesinde bağıtlanan ve temelde bir özel hukuk sözleşmesi olan toplu iş sözleşmesinin bir kısım hükümlerinin mahkemece iptaline karar verilemeyeceği ve somut uyuşmazlıkta Anayasa ve kanunların emredici hükümlerine aykırılık teşkil eden bir toplu iş sözleşmesi hükmü de bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, kıdem tazminatının yasal tavan üzerindeki kısmının, işyeri iç prosedürü ve uygulamalarına göre hesaplanması talebiyle açtığı alacak davasında, işverenin eşit davranma ilkesine aykırı hareket edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kıdem tazminatı tavanına ilişkin hükümlerin emredici nitelikte olması ve işyeri iç prosedürünün kanun hükmünü bertaraf edememesi, davalı işverenin benzer bir durumda diğer işçilere yasal tavan üzerinde ödeme yapmış olsa dahi eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basın işçisinin fazla çalışma ücretinin iş sözleşmesi gereği aylık ücrete dahil olup olmadığı ve fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Basın İş Kanunu'ndaki günlük 3 saatlik fazla çalışma sınırının, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil edilebileceğine ilişkin hükmün kapsamını belirlediği, ancak bu hükmün nispi emredici nitelikte olup aksi işçi lehine kararlaştırılabileceği ve somut olayda iş sözleşmesinde yıllık 270 saatlik fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığı gözetilerek, mahkemece ispatlanan fazla çalışma süresinden yıllık 270 saatlik kısmın düşülerek bakiye süre üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplanması gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurt dışında çalıştığı dönemdeki fazla mesai ücretinin hesabında haftalık 45 saatlik yasal sınırın ve taraflar arasındaki sözleşmenin nasıl uygulanacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile davacı işçi arasında imzalanan sözleşme eki çalışma düzeni ve ücret tarifeleri belgesine göre haftalık 45 saatin üzerindeki 3 saatlik fazla çalışmanın kararlaştırılan ücretin içinde olduğu kabul edilerek fazla mesai hesabı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın, üyesi olan davacıdan üyelik aidatı dışında ayrıca sosyal denge tazminatı için aidat kesintisi yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 25. maddesinin 3. fıkrasındaki "üyelik ödentisi dışında her ne ad altında olursa olsun, üyelerden başka bir kesinti yapılmasını öngören hükümler konulamaz" hükmü emredici nitelikte olup, sosyal denge tazminatı için ayrıca aidat kesintisi yapılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde geçici işçi olarak çalışıp sonradan kadroya geçen işçilerin, kadroya geçmeden önceki dönemde yılda 330 günden az çalışmaları halinde yıllık izne hak kazanıp kazanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53/3. maddesi ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nin 12. maddesi uyarınca bir yıldan az süren mevsimlik işlerde yıllık izin hakkı bulunmadığı, ancak işçinin her yıl 11 ay civarında çalıştırılması halinde anayasal dinlenme hakkının gözetilmesi gerektiği, bu nedenle yılda 11 aydan az çalışmanın mevsimlik iş olarak nitelendirilmesi ve bu durumda yıllık izin hakkı doğmadığı, 11 ayı aşan çalışmalarda ise mevsimlik işten söz edilemeyeceği ve yıllık izin hakkı doğacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiş ve uyuşmazlık ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. ve 8. Hukuk Dairelerinin görüşleri doğrultusunda giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı üniversitenin kanun hükmü gereği feragat ettiği davada, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 7429 sayılı Kanun'un emredici hükmü gereği davadan feragat etmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK'nın 312. maddesinin amaca uygun sınırlandırmayla uygulanmaması ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesince hükmedilen vekalet ücretinin davacı tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine kefil olan davalı yönünden, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline uyulup uyulmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesindeki düzenlemenin emredici hüküm niteliğinde olduğu ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, kefaletin geçersizliğinin takibe itiraz veya cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin aranmayacağı gerekçesiyle, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine kefil olan davalının, kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktar ve tarihi kendi el yazısıyla belirtmediği gerekçesiyle kefaletin geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde sorumlu olunan azami miktar ve kefalet tarihinin kefil tarafından el yazısıyla belirtilmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesi gereğince emredici hüküm olması ve davalının tacir sıfatının bulunmaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davalının kefalet sorumluluğunu reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde yer alan cezai şart ve tahliye hükümlerine dayanarak, kiracının kiralanandan tahliyesi ve cezai şartın tahsili talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesindeki cezai şart hükmünün, sözleşmenin feshine ve inşaatın tamamlanmasına kadar olan sürece ilişkin olduğu, tahliye sebeplerinin kanunda sınırlı sayıda sayıldığı ve emredici hükümler içerdiği, bu sebeple sözleşmedeki emredici hükümlere aykırı tahliye şartının ve buna bağlı cezai şartın geçersiz olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.