Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Görevi Kötüye Kullanma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sendika tarafından, eski çalışanları ve bazı üçüncü kişiler aleyhine, zimmet, görevi kötüye kullanma ve haksız fiil sebebiyle açılan maddi tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalılardan birinin vefatı üzerine mirasçıları hakkında davanın reddine karar vermesi, diğer davalılardan birinin emeklilik tarihinden sonraki işlemlerden sorumlu tutulması, davaya konu bazı ödemelerin birden fazla dosyada talep edilmesi sebebiyle derdestlik hükümlerinin uygulanmaması, maddi hata nedeniyle fazla miktarın hüküm altına alınması, faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlenmesi, davalılar lehine ... vekâlet ücretine hükmedilmesi ve eksik inceleme ile hüküm kurulması hataları gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı aleyhine yetkisiz olarak gerçekleştirildiği iddia edilen temlik işleminin iptali ve davalının bu alacak nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Temlik işlemini gerçekleştiren avukatın davacıdan yetki belgesi olmadığı ve aynı zamanda davalının da avukatı olduğu, ayrıca bu işlem nedeniyle hakkında görevi kötüye kullanma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği gözetilerek mahkemenin temlik işleminin iptaline ve menfi tespite ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında zaman aşımı süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tazminat davasının dayanağı olan eylemin ceza kanununa göre suç teşkil etmesi ve bu suç için daha uzun bir ceza zamanaşımı öngörülmesi nedeniyle, Türk Borçlar Kanunu'nun 72/1. maddesi uyarınca ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı avukatın, davacı müvekkili adına tahsil ettiği alacağı iade etmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş ceza mahkemesi kararında, davalı avukatın hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma fiilini işlediği ve müvekkiline iade etmesi gereken bedeli iade etmediği sabit olduğundan, bu maddi olguların hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatiften daire alan davacının, devrin yapılmaması sebebiyle kooperatif yöneticilerine karşı açtığı haksız fiil davasında, yöneticilerin sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile kooperatif arasında düzenlenen satış sözleşmesinin tarafı olmayan davalı gerçek kişilerin, kooperatif yöneticisi sıfatıyla haksız fiil sorumluluğunun belirlenmesi için ceza dosyasının incelenmesi ve diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilen taşınmaz satışının iptali ve tesciline ilişkin davada, son malikin kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin cezai olarak hüküm giymiş olması, taşınmazın değerinin altında bir fiyata satılmış olması ve son malikin avukat olması sebebiyle gerekli özeni göstermemesinin kötü niyetini gösterdiği değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, ikrah yoluyla devredildiği iddia edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle açılan davada, davalının ikrah iddiasını reddetmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya ait şirkette çalıştığı dönemde şirket kasasından para aldığını ikrar etmesi ve bu eylemi nedeniyle hakkında kesinleşmiş ceza hükmü bulunması, davalı tarafından yağma suçunun işlendiğine dair bir tespit bulunmaması ve davacının ikrah iddiasını destekleyecek yeterli delil sunamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile yapılan taşınmaz satışının vekilin görevi kötüye kullanması nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve satış bedelinin ödenip ödenmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı iddiasının ispatlanamaması ve davalı alıcının iyi niyetli olduğunun kabulü gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şüpheliler hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Soruşturma dosyasındaki mevcut delillerin ve tanık ifadesinin, şüphelilerin ihmali davranışla kasten adam öldürme ve görevi kötüye kullanma suçlarını işledikleri hususunda yeterli şüphe oluşturup oluşturmadığının tespiti için eksik soruşturma yapıldığı, hastanın tedavisindeki ihmal ile ölüm arasındaki illiyet bağının tespiti için gerekli tıbbi raporun alınmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davasında, hakimlerin HUMK m. 573'te sayılan sorumluluk hallerine girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimlerin yargılama görevlerini yasal sınırlar içerisinde yerine getirdikleri, görevi kötüye kullanma, sahtecilik, tutanağa aykırı karar verme, rüşvet alma veya görevi ihmal gibi HUMK m. 573’te sayılan sorumluluk hallerinin hiçbirinin gerçekleşmediği gözetilerek, davanın reddine ve davalılar lehine manevi tazminat takdirine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların lazer yazıcı alımı ihalesinde kamu zararına neden oldukları iddiasıyla açılan tazminat davasında, aynı fiilden dolayı davalılar hakkında daha sonra açılan ceza davasının hukuk davasına etkisi ve ceza davasının sonucunun beklenip beklenmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemelerini, hükme dayanak yapılan maddi olgularla bağlı olduğu ve davalıların eylemlerinin konu olduğu ceza davasının maddi olgunun tespiti ve kamu zararının olup olmadığının tespiti açısından önem taşıdığı gözetilerek, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davasında, hakimlerin HUMK m. 573’te sayılan sorumluluk hallerine girdiğinin ispat edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimlerin yargılama görevlerini yasal sınırlar içerisinde yerine getirdikleri, görevi kötüye kullanma, tutanaklara uymayan karar verme, kasıtlı hareketle hukuka aykırı karar verme veya kesin bir kanun hükmüne aykırı hareket ettiklerine dair bir durumun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.