Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gerekçe”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece verilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan miktarların farklı olması ve gerekçede tespit edilen miktarlar ile gerekçeli karar hüküm fıkrasında yer alan miktarların da farklı olması, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturduğu ve yargılamanın açıklığı ilkesine aykırılık teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kısa kararı ile gerekçeli karar arasında ve gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hüküm altına alındığı belirtilen fazla mesai ücreti miktarının farklı olması ve gerekçeli kararda %30 oranında indirim yapılacağı belirtilirken hüküm fıkrasında %40 oranında indirim yapılması nedeniyle kısa karar ile gerekçeli karar ve gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya ödenmesi gereken ücret miktarının tespiti ve buna bağlı olarak fark alacaklarının hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararında hüküm fıkrası ile gerekçeli karar arasında ücret ve tatil ücreti alacakları yönünden çelişki bulunduğu ve bu durumun 6100 sayılı HMK'nın 297, 298 ve 321. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşten çıkış kodunun işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle fesih (kod 29) olarak bildirilmesine karşın, işçiye kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi nedeniyle çıkış kodunun "22" olarak değiştirilmesi talebiyle açılan tespit davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilk derece mahkemesinin gerekçesini değiştirerek istinaf başvurusunu esastan reddetmesinin usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin karar gerekçesini değiştirerek hüküm kurması durumunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesi usul hükümlerine aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnceleme raporlarında yer alan muvazaa tespitinin iptali davasında, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin yeterli olup olmadığı ve davalı kurumun husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının Anayasa ve HMK'nın aradığı anlamda yeterli ve denetlenebilir bir gerekçe içermemesi, ayrıca davalı ... Müdürlüğünün raporları düzenleyen ... Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın bir organı olmaması ve husumet ehliyetinin bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının geçici işçilik döneminin kıdemine sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak çeşitli işçilik alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının, davacının hangi pozisyon ve dereceden kıdeme başlatıldığına dair açık ve denetlenebilir bir gerekçe içermemesi, Anayasa'nın 141. maddesi ve HM.K.'nın 297. maddesine aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan sözleşmede belirlenen ücretin uygulanmaması sebebiyle açtığı alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin gerekçesiyle sonucu arasında çelişki olup olmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, işçinin kadroya geçiş sözleşmesinde belirlenen ücretin ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermesi gerektiğini belirtirken, İlk Derece Mahkemesi'nin aksi gerekçeyle davanın reddine karar vermiş olması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi ile sonucu arasında çelişki bulunduğu ve temyiz denetimi yapılabilecek usulüne uygun bir gerekçeden söz edilemeyeceği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenden, toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca bakım tazminatı alacağı talebi üzerine, zamanaşımı ve ıslah hususunda yerel mahkeme kararının hüküm ve gerekçesi arasında çelişki içerip içermediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesi ile artırdığı alacak miktarının, davalı vekilinin ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'ine rağmen, asıl dava dilekçesinde talep edilen miktardan düşük olması ve bu sebeple ıslahın zamanaşımına uğramış bir alacağı kapsamaması nedeniyle, yerel mahkemenin gerekçesinde "davanın kısmen kabulüne" ibaresinin yer alması bozma sebebi oluşturmadığından, yerel mahkeme kararının sonucu itibarıyla doğru olması gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenden 2014-2017 yılları arasında tahakkuk eden bakım tazminatı alacağı talebi üzerine, zamanaşımı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesiyle artırdığı alacak miktarının ıslah zamanaşımına uğramamış olması ve mahkemenin gerekçesindeki davanın kısmen kabulüne ilişkin ifadenin yazım hatası olarak değerlendirilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının sonucunun doğru olduğu gerekçesiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işveren, davalı sendikanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilen yetki tespit kararına dayalı yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek yetki tespit kararının iptalini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hangi sebep veya sebeplerle verildiğine ilişkin açıklamanın dosya içeriği ile örtüşmediği, gerekçesinde farklı tarih ve sayıdaki yetki tespit kararı ile dosya kapsamıyla ilgisi olmayan işyeri sicil numaraları ve işkolu tespit kararına ilişkin açıklamalara yer verildiği, bu nedenle de Anayasa'nın ve 6100 sayılı HMK’nın aradığı anlamda bir gerekçe oluşturulmadığı gözetilerek usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesini değiştirip istinaf başvurusunu esastan reddetmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesini değiştirdiği durumda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesi usule aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesini değiştirmesine rağmen davacı ve davalı tarafların istinaf başvurularını esastan reddetmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesini değiştirdiğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurması gerekirken, hükme aykırı şekilde istinaf başvurularının esastan reddine karar vermesi usul hükümlerine aykırı görülerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.