Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm ile Gerekçe Arasındaki Çelişki”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesinin, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunan kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi üzerine, davalı vekilinin temyiz başvurusunda bulunması nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince kısa kararda davanın kabulüne, gerekçeli kararda ise kısmi kabulüne karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması ve bu çelişkinin taraf talebi olmaksızın 6100 sayılı HMK'nın 305/A maddesine dayanılarak ek karar ile giderilmeye çalışılmasının hukuka aykırı olması, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince de bu husus dikkate alınmadan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin hatalı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesinin, hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verip gerekçeli karar kısmında kısmi kabul gibi bir durum yaratarak, daha sonra ek karar ile bu durumu 6100 sayılı HMK'nın 305/A maddesine dayanarak düzeltmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmasının ve taraf talebi olmaksızın resen HMK'nın 305/A maddesinde düzenlenen hükmün tamamlanması yoluna giderek ek karar vermesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesinin, davacı işçinin işverene karşı açtığı alacak davasında, kısa kararda davanın kabulüne karar verip gerekçeli kararda ise kısmi kabul kararı vermiş gibi bir durum oluşturması ve sonrasında ek karar ile bu çelişkiyi gidermeye çalışmasının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince kısa kararda davanın kabulüne karar verilip gerekçeli kararda ve ek kararda kısmi kabul kararı verilmiş gibi bir durum oluşturularak hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratıldığı, ayrıca taraf talebi olmaksızın resen hükmün tamamlanması yoluna gidilemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin asıl ve ek kararının bozulmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ise ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin açılan birleşen davada, mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının gerekçesinde asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında asıl davanın reddine karar verilmeyip birleşen davanın kabulüne karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Maden bulucusu olduğunun tespiti davasında, davacının murisinin hangi maden sahasının bulucusu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi kararının hükmü ile gerekçesi arasında çelişki bulunması ve davacının murisinin işlettiği maden sahasının tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespiti için mahallinde keşif yapılmasının gerekliliğinin gözetilmesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında, dava konusu dört adet kurtarıcıya ilişkin hükmün gerekçesiyle çelişmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, dört adet kurtarıcıya ilişkin talebe dair hüküm kısmında karar vermeyip yalnızca gerekçede değerlendirme yaparak hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratması ve Anayasa'nın 141. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar verme yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu kısım yönünden ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasında, mahkemece verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığına ve davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm ile görevsizlik kararının isabetli olup olmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulması, davacının tapu iptali ve tescil talebinin doğru şekilde değerlendirilmemesi ve davaya konu taşınmazın sınırlarının diğer parselleri de içermesi nedeniyle eksik inceleme yapılması, ayrıca davanın kısmen kabulüne karar verilen kısım için maktu harç alınması hatalı görülerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, bozma ilamına karşı sanığın savunmasının usulüne uygun alınmaması ve hüküm gerekçesinde çelişki bulunması nedeniyle temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık aleyhine bozma kararına karşı savunmasının bizzat alınması gerekirken istinabe yoluyla alınarak savunma hakkının kısıtlanması ve haksız tahrik hükümlerinin gerekçede belirtilip hüküm fıkrasında uygulanmaması nedeniyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşması gözetilerek, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) ilişkin karar verilmemesi ve hüküm ile gerekçe arasında çelişki bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB'nin uygulanıp uygulanmadığına dair hüküm fıkrasında karar verilmemesi ve gerekçe kısmında çelişkili ifadeler yer alması, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesine aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasının, 6110 sayılı Kanun ile değişik 2802 sayılı HSK’nın 93/A maddesi uyarınca, dava konusu işlemin dayanağı olan ceza davası kesinleşmeden önce açılamayacağı gerekçesiyle reddine ilişkin direnme kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi sıfatıyla karar veren Yargıtay Dairesince, hüküm gerekçesinde davacının dava açmakta kusurlu olmadığını belirtmesine rağmen hüküm fıkrasında davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi nedeniyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark işçilik alacakları davasında, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma kararı sonrası verilen kısa kararda davalı aleyhine harca hükmedilmesine rağmen gerekçeli kararda “harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına” karar verilmesinin kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturması ve bu hususun kamu düzeniyle ilgili olması gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark işçilik alacakları davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma sonrası verilen kısa kararda davalı aleyhine harca hükmedilmesine rağmen gerekçeli kararda “harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına” karar verilmesinin kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturduğu ve bu durumun kamu düzeniyle ilgili buyurucu kurallara aykırılığı gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.