Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 145”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı kadının boşanma davasında, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmaması ve cevaba cevap dilekçesinde de tanık göstermemesi nedeniyle bölge adliye mahkemesince verilen ret kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay'ın kararı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin istinaf dilekçesinde davacı kadının tanık dinletmesine itirazda bulunmadığı, davalı erkeğin davacı kadından tanık bildirmesini talep ettiği ve davacı kadının da ön inceleme duruşmasından önce tanıklarını bildirdiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin davalı erkeğin istinaf sebeplerini incelemeden yazılı gerekçe ile karar vermesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, taşınmazlarını borcu karşılığında davalıya verdiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasında, inançlı işlem ilişkisinin varlığının ispatı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen 20.11.2008 tarihli protokol ve 27.11.2008 tarihli belgenin aslının bulunamaması nedeniyle fotokopileri üzerinde imza incelemesi yapılamaması, ayrıca sonradan ibraz edilen aynı tarihli belgenin aslının öncekiyle aynı belge kabul edilmesi gerektiği ve bu hususların HMK’nın 145. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek imzaların davalıya ait olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı iddia edilen satış sözleşmesinin muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf aşamasında ibraz edilen inançlı işlem sözleşmesinin ve tanık beyanlarının HMK 145. madde kapsamında değerlendirilmesi ve mirasbırakanın taşınmaz devrine ilişkin hukuki ilişkinin açıklığa kavuşturulması için eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, usulüne uygun tebligata rağmen ön inceleme duruşmasından önce davaya cevap vermeyen ve delil bildirmeyen davalı alacaklının, ön inceleme duruşmasında tanık deliline dayanıp dayanamayacağı ve bu aşamadan sonra bildirdiği tanıkların dinlenilip dinlenilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesi ve delillerin sunulması ile toplanmasına ilişkin düzenlemeleri uyarınca, usulüne uygun tebligata rağmen süresinde cevap dilekçesi vermeyen ve delil bildirmeyen davalının ön inceleme duruşmasında ve sonrasında tanık delili bildirmesine olanak tanınmayacağı ve yerel mahkemenin bu yöndeki direnme kararının yerinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye, davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı halde, yargılamanın ilerleyen aşamalarında yemin delili teklif edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 145. maddesi uyarınca, tarafların kanunda belirtilen sürelerden sonra yeni delil sunmalarının kural olarak mümkün olmadığı, davalının ise cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı ve sonradan delil sunmasını haklı kılacak HMK 145/1-2. cümlesindeki istisnai bir durum da bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, boşanma davası dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı halde, tahkikat duruşmasına başlamadan önce verdiği dilekçe ile tanık delili bildirmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 119, 129, 137, 140 ve 145. maddeleri uyarınca yargılamanın etkin ve makul sürede bitirilmesi amacıyla delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesinin, bu dilekçelerin teatisi aşamasından sonra delil bildiriminin ise mümkün olmadığının gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamasına rağmen, ön inceleme duruşmasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenip dinlenilmeyeceği ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 129, 137, 140 ve 145. maddeleri uyarınca delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi, en geç ön inceleme duruşmasında sunulması ve sonradan delil gösterilmesinin ancak kanunda belirtilen istisnai durumların varlığı halinde mümkün olması gözetilerek, süresinde cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmayan davalının sonradan bildirdiği tanıkların dinlenmesine imkân bulunmadığı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, dava dilekçesinde delil olarak gösterilen ancak ön inceleme aşamasında sunulmayan iş sözleşmesinin, yargılama sırasında sunulması halinde HMK m. 145 kapsamında yeni delil olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, dava dilekçesinde 28.04.2014 tarihli iş sözleşmesine dayandığı ve ekinde sunduğunu belirtmesine rağmen mahkemenin HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca belgenin ibrazı için süre vermemesi ve belgenin dava dilekçesinde belirtilmiş olması sebebiyle sonradan sunulan delil olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında sunulmayan, ancak temyiz aşamasında ibraz edilen ücret bordroları ve yıllık izin kayıtlarının delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 145. maddesinde belirtilen istisnai durumların bulunmadığı, davalının elinde bulunan delilleri yargılama aşamasında ibraz etme yükümlülüğünü ihlal ettiği ve temyiz incelemesinin ilk derece mahkemesindeki tahkikat aşamasının tekrarı niteliğinde olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dilekçesinde "her türlü yasal delil" ibaresinin kullanılmasının tanık deliline dayanıldığı anlamına gelip gelmediği, davacının tanık listesini dava dilekçesiyle birlikte değil de sonradan sunmasının HMK 145. madde kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davalı ... ... AŞ yönünden husumetin bulunup bulunmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde "her türlü yasal delil" ibaresini kullanmasının tanık delilini kapsamadığı, ancak dava açıldıktan 6 gün sonra sunulan tanık listesinin HMK 145. maddesi kapsamında değerlendirilerek hukuki dinlenme hakkı gözetilerek davacı tanıklarının dinlenmesi gerektiği, aksi halde hukuki dinlenme hakkının özüne aykırı davranılmış olunacağı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.