Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakkaniyet İlkesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, işvereni tarafından sağlanan servis hizmeti dışında kalan ulaşım giderleri için toplu iş sözleşmesi hükümlerine dayanarak yol ücreti talep edip edemeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükümleri, işverenin servis güzergahlarını belirleme yetkisine sahip olduğu ve mevcut servis hizmetinden yararlanan işçilerin ek yol ücreti talep edemeyeceği gözetilerek, davacının talebinin reddine karar verilmiş olan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, işyerine servis güzergahını kullandıktan sonra toplu taşıma aracı ile gitmesi nedeniyle toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yol ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükümlerinde, servis hizmetinin verilemediği durumlarda yol ücreti ödeneceği düzenlense de davacının servis planlamasına dahil edildiği ve servis hizmetinden yararlandığı, servis güzergahını kullandıktan sonra evine toplu taşıma aracı ile gitmesinin toplu iş sözleşmesi uyarınca yol ücreti talep etmesine olanak sağlamadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakem Kurulu kararının, sözleşmede belirlenen fiyatlandırma kriterlerine uymayıp piyasa şartlarına göre fiyat belirlemesi nedeniyle yetkisini aşıp aşmadığı ve kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hakem Kurulu'nun, aşırı ifa güçlüğü gibi maddi hukuk kurallarını uygulayarak ve tarafların açık yetkilendirmesi olmasa dahi hakkaniyet ilkesine göre karar verebileceği, kararın kamu düzenine aykırı olmadığı ve yerel mahkemenin yetki aşımı ve kamu düzenine aykırılık hususlarında yanılgıya düştüğü değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya hükmedilmesinin yanı sıra velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının yerindeliği uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocukların ihtiyaçları gözetilerek iştirak nafakası miktarının düşük olduğu, ayrıca hakkaniyet ilkesi uyarınca hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının da düşük olduğu gerekçesiyle karar, nafakalar ve tazminatlar yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya karar verilmesi, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarlarının belirlenmesi hususunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespiti ve kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının, hakkaniyet ilkesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur oranları gözetildiğinde düşük olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayeti anneye verilen çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı ile velayeti babaya verilen çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının miktarının azlığı ve babanın tedbir nafakası talebinin aşılarak hüküm kurulması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Velayeti anneye verilen çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakasının azlığı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği, ayrıca, davalı erkeğin tedbir nafakası talebinin aşılarak hüküm kurulması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak belirlenen yoksulluk nafakası miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve bu husus gözetilerek daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, velayet, iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle, kararın bu yönlerden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarının azlığı nedeniyle itiraz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi ve boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri gözetilerek, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarlarının azlığı nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesi ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat ve nafakaya hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Babalık davasında hükmedilen iştirak nafakası miktarının çocuğun ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile günün ekonomik koşulları dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle babalık davasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.