Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haksız Fiil Sorumluluğu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, yemek yardımı alacağının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve davalı idarenin bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesine göre yemek yardımı alacağının Yüksek Hakem Kurulu karar tarihinden itibaren hesaplanması gerekirken, mahkemece daha önceki bir tarihten itibaren hesaplandığı ve bu hususun bozmayı gerektirdiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait aracın çarpması sonucu yaralanan polis memurlarına ödenen nakdi tazminatın davalıdan rücuen tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yaralanan polis memurlarının kaza nedeniyle herhangi bir maluliyetlerinin bulunmaması ve raporlu oldukları dönemlerde maaş ve fazla mesai ücretlerini almış olmaları nedeniyle herhangi bir gerçek zararlarının olmadığı, bu nedenle de zarar koşulu gerçekleşmediğinden davalının haksız fiil sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından öldürülen polis memurunun ailesine ödenen tazminatın, cezai ehliyeti bulunmayan davalıdan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil sorumluluğu ile ceza hukuku sorumluluğunun kapsam olarak farklı olduğu, ayırt etme gücü bulunmayanların da Borçlar Kanunu'nun 54/1. maddesindeki hakkaniyet gereği objektif sorumluluk hali nedeniyle sorumlu tutulabileceği, bu kapsamda tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile olayın oluş şekli nazara alınarak hakkaniyetin gerektirdiği miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu hususlar değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Maddi ve manevi tazminat davasında, davalı şirket lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarının ve hesaplanma şeklinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davada objektif ve sübjektif dava birleşmesi olduğu, her bir davacı ve dava yönünden ayrı ayrı davanın reddine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davalı şirket lehine hükmedilecek vekalet ücretinin davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması yoluyla yapılan taşınmaz satışının iptali ve tescili davasında, alıcının iyiniyetli olup olmadığı ve vekil ile işbirliği içinde hareket edip etmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı, alıcının da vekil ile arasında ticari ilişki bulunması, taşınmazı görmeden alması, satış bedelinin ödendiğinin ispatlanamaması ve davacının taşınmazda uzun süre oturmaya devam etmesi gibi durumlar birlikte değerlendirildiğinde alıcının iyiniyetli olmadığı ve vekil ile işbirliği içinde hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan taşınmaz satışının iptali ve tescili istemine ilişkin davada, vekil ile işbirliği içindeki alıcıya yönelik davanın husumet yönünden reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanılması durumunda, vekil ile işbirliği içinde hareket eden alıcının da davaya dahil edilmesi ve haksız fiil sorumluluğuna gidilmesi gerektiği halde, bu hususun davacı veya diğer davalı tarafından istinaf aşamasında ileri sürülmemiş olması ve istinafta ileri sürülmeyen hususların temyizde dile getirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı enstitü ile davalı üniversite arasında, davalı üniversitenin davacı enstitüye ait bir kitabı izinsiz olarak çoğaltıp yayınlaması nedeniyle açılan telif hakkı ihlali ve tazminat davasında, uyuşmazlığın çözümünde görevli merciin adli yargı mı yoksa hakem mi olduğu ile davalı üniversite görevlisinin haksız fiilden sorumlu olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı üniversitenin her ikisinin de 3533 sayılı Kanun kapsamında özel bütçeli idarelerden sayılması nedeniyle, aralarındaki uyuşmazlığın hakem yoluyla çözümlenmesi gerektiği, davalı öğretim görevlisinin ise Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 66. maddesi uyarınca tecavüzün ref'i davasında kusurunun aranmaması ve eğitim merkezi müdürü sıfatıyla eylemin işlenmesinde sorumluluğunun bulunması gözetilerek, direnme kararı davalı üniversite yönünden bozulmuş, davalı öğretim görevlisi yönünden ise yerinde görülerek dosya işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davasında, dava açılmadan önce ödenen miktarların hesap raporu tarihine kadar güncellenerek hesaplanan tazminattan indirilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil tarihinde oluşan zararın, sonraki tarihteki ödemelerle giderilemeyeceği ve dava öncesi yapılan kısmi ödemelerin güncellenmesinin haksız fiil sorumlusunun geç ödemekten yarar sağlamasına neden olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının sözleşme süresinin uzaması nedeniyle ek şantiye gideri ve kamu ihalelerine katılma yasağı nedeniyle oluşan zararlar için açtığı davada, ıslahla artırılan taleplerin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararından sonra yapılan ıslahın geçerli olduğu, şantiye gideri alacağı için zamanaşımının Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten, kamu ihalelerine girmekten men edilme nedeniyle oluşan zarar talebi için ise idare mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kurum zararına dayalı maddi tazminat davasında, yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunda sorumluluk şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda takdirin mahkemeye bırakılması ve mahkemece davalıların kusuru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, kurum zararının doğup doğmadığı ve davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı hususunda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalıların kusuru olmadığı yönündeki kanaatine dayanak olarak gösterdiği hususların dava konusu dönemi kapsamaması ve bilirkişi raporunun kurum zararının doğup doğmadığı ve davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı hususunda yeterli inceleme ve tespit içermemesi nedeniyle hüküm kurmaya elverişli olmaması gözetilerek, eksik incelemeyle direnme kararı verilmesinin isabetsiz olduğu ve Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız soruşturma ve tutuklama nedeniyle intihar eden kişinin yakınlarının açtığı manevi tazminat davasında devletin sorumluluğunun olup olmadığı ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız soruşturma ve tutuklama işlemlerinin hukuka aykırı olduğu, bu işlemlerle intihar arasında illiyet bağı bulunduğu, devletin kusurlu olduğu ve davacıların manevi tazminat taleplerinin uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.