Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kısmi Hükümsüzlük”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya karşı danışmanlık ve hizmet sözleşmesine dayalı alacak davası açılması üzerine, sözleşmenin Avukatlık Kanunu'na aykırılığı nedeniyle hükümsüz olup olmadığı ve davacının bir alacağının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin bazı hükümlerinin Avukatlık Kanunu'na aykırı olmasının sözleşmenin tamamının hükümsüzlüğünü gerektirmediği, ancak dosya kapsamında davacının sözleşme kapsamında talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tescilli bir markanın iltibas yarattığı iddiasıyla hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, yerel mahkemenin bozma kararına uyması ve davacının markanın kullanımına karşı çıktığının tespit edilmesi gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının öncelikli kullanım hakkına sahip olduğu ticari unvanına tecavüz iddiasıyla davalının markasının hükümsüzlüğünün talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının "Kaynarca" ibaresi üzerindeki öncelikli kullanım hakkı ve davalının markasının bu hakka tecavüzünün tespit edilmesi, davalının markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini gerektirmesi gözetilerek, mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markası "ARTI" ve "Tehlike Avcıları"na tecavüz edip etmediği, haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve davalının markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının "A+OSGB" markasının, davacının "ARTI" markası ile benzerlik taşıdığı ve aynı/benzer hizmetlerde kullanılması nedeniyle iltibasa yol açtığı, ayrıca davalının "A Artı Ortak Sağlık" ibaresini kullanmasının "ARTI" markasına tecavüz teşkil ettiği gözetilerek, davalının markasının 44. ve 45. sınıflardaki hizmetler bakımından kısmen hükümsüzlüğüne ve "A Artı Ortak Sağlık" ibaresinin kullanımının menine karar verilmiş, "Tehlike Avcıları" markasına tecavüz iddiası ise ispatlanamadığından reddedilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait iki markanın, davacıların daha önce tescil ettirdiği markalarla benzerlik teşkil edip etmediği ve bu benzerliğin davalı markalarının kısmen hükümsüzlüğünü gerektirip gerektirmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tescilde teklik ve öncelik ilkesi gereğince, davacıların daha önce tescilli markalarıyla benzerlik gösteren davalı markalarının 43. sınıftaki "Geçici Konaklama Hizmetleri" kapsamında kısmi hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescilli bir markanın, daha önce tescilli başka bir markaya tecavüz teşkil edip etmediği ve hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalı markasının davacı markasına tecavüz teşkil edip etmediğini, markaların benzerliklerini ve kapsadıkları mal/hizmetleri değerlendirerek davalı markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.