Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Tespit Tutanağı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atılan taşınmazların irtifak hakkı bedelinin tahsili isteminin kadastro tespit tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca dava açma hakkının ortadan kalkmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında, kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra asliye hukuk mahkemesinin görevsizliğine karar verilip dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağı düzenlenmeden önce davanın kısmen kesinleşmiş olması ve kadastro tutanağında davalı olarak belirtilen taşınmaz hakkında kesinleşmiş hüküm bulunması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin görevli olmadığı ve davanın genel yetkili asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, enerji nakil hattı geçirilen taşınmazı için davalı idareden irtifak hakkı bedeli talebiyle açılan davada, 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanaklarına göre davalı idare lehine tapuya tescil edilen irtifak hakkına ilişkin olarak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra 2942 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca pilon yeri ve irtifak hakkının tescili talebinde bulunulması üzerine açılan davanın reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kadastro tespit tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bozma ilamı ile oluşan kesin hüküm nedeniyle davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkin açılan davanın, hak düşürücü süre nedeniyle reddine dairdir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrası uyarınca dava açma hakkının ortadan kalktığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar için irtifak hakkı bedelinin tahsili isteminde bulunulan davada, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve davanın bu süreden sonra açılmış olması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılmak suretiyle enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkin açılan davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrası uyarınca dava açma hakkının düşmüş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar için irtifak hakkı bedelinin tahsili isteminde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve dava konusu irtifak haklarının bu tarihten önce tapuya tescil edilmiş olması gözetilerek, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedeli istenmesine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanaklarına göre tapuya tescil edilen irtifak hakkına ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 10 yıllık hak düşürücü süresi geçtikten sonra dava açıldığı gözetilerek, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastrosu kesinleşmemiş ve orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmiş bir parsel içinde kalan bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil talebiyle açılan davada görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı kesinleşmemiş bir parsel içinde kaldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevinin taşınmazla ilgili tutanağın tanzimi ile başladığı, hakkında tutanak tanzim edilmeyen taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıkların ise genel hukuk mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mera tahsis kararının iptali istemine ilişkin davada görevli mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mera olarak tahdit ve tespit edildiğine ve davacıların askı ilan süresi içerisinde dava açtığına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26/B maddesi uyarınca uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek yargı yeri olarak ... Kadastro Mahkemesi'nin belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedelinin tahsili davasında hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince davanın açılmasının mümkün olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.