Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Tespitleri”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu orman vasfında olduğu tespit edilen ve Hazine adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle tapu kaydını kaybeden davacının 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmaları sırasında revizyona uğrayan ve işleme tabi kayıt niteliği kalmayan, malikine aynî hak sağlamayan tapu kaydına dayanılarak mülkiyet hakkının kaybedildiği iddiasıyla tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davanın reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini isteminin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerektiği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.11.2009 tarihli kararından sonra makul sürenin de dolduğu gözetilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca uğradıkları zararın tazmini istemleri.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mirasbıraklarına ait olduğu iddia edilen taşınmazların, kesinleşmiş mahkeme kararıyla tapu kayıtları kapsamında olmadığının ve davacılar adına geçerli bir tapu kaydının bulunmadığının tespit edilmesi, dolayısıyla tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan bir zararlarının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mirasbırakının adına kayıtlı taşınmazların kadastro mahkemesi kararıyla Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle davacıların geçerli bir tapu kaydının bulunmaması ve tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan bir zararlarının olduğunun ispatlanamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu kesinleşen tapu kayıtlarına karşı, kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitlerine karşı açılacak davalar için öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davalılar lehine yaptığı temliklerin muris muvazaası olup olmadığı ve davacı mirasçıların taşınmazlar üzerindeki haklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin satış, hibe ve intikal yoluyla yaptığı temliklerin davalılar lehine geçerli olduğu, davacıların muris muvazaası iddiasını ispatlayamadıkları ve mirasbırakanın bazı taşınmazları davalıların murisine devrettiğine dair tapu kayıtlarının mevcut olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında sözlü olarak taksim edip etmediği ve davacıların miras paylarını talep etme hakkının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, mirasbırakanın sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında sözlü olarak taksim ettiğine ve davacıların miras paylarını talep etme hakkının bulunmadığına dair tanık beyanları ve yerel bilirkişi incelemesine dayanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında yapılan taksim işlemlerinin geçerliliği ve kadastro tespitleri sonucu tapu kayıtlarının iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmelerinin geçerli olduğunu, davacıların taksime itirazının bulunmadığını ve kadastro tespitlerinin bu taksime uygun olarak yapıldığını değerlendirerek yerel mahkemenin ret kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu tapuya tescil edilen taşınmazlar üzerindeki davada, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası açılabilmesi için öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve hak düşürücü sürenin dava şartı olarak her aşamada re'sen gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitlerine itirazda hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar üzerindeki kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında bazı taşınmazlarını oğulları üzerine tescil ettirerek kız çocuklarının miras paylarını azaltması nedeniyle mirasçılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, muris muvazaası iddiasının ve hak düşürücü süre itirazının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bazı taşınmazlar yönünden davanın esastan reddine ilişkin gerekçe gösterilmemesi, dava konusu taşınmazların ve hukuki dayanakların tam olarak tespit edilmemesi, vekilin çekilme dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi ve iradenin bölünmemesi ilkesine rağmen davacı ...’nın davasının tefrik edilmesi, hak düşürücü süre ve muris muvazaası iddialarının tüm taşınmazlar yönünden ayrı ayrı değerlendirilmemesi ve eksik inceleme yapılması gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davacı vekiline tebliğinden itibaren iki haftalık istinaf süresinin dolduğu ve davacı vekilinin süreden sonra istinaf başvurusunda bulunduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.