Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takip”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İcra takibine konu senedin borcunun ödendiği iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, davacı tarafından yapılan ödemelerin hangi borca mahsup edileceği ve davanın reddine karar verilip verilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imzalanan protokolde yer alan 350.000 TL değerindeki yurt devri yükümlülüğünün yerine getirilmediği ve protokol ile kabul edilen borcun ödendiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kısmen kabul kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatta, tebligat adresinin ait olduğu vergi kaydının tebligat tarihinden önce kapatıldığı iddiası gözetilerek, vergi kaydının kapatılıp kapatılmadığının tespiti ve kapatılmış ise tebligatın geçerliliğinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip konusu çekin teminat mı yoksa borç ifası amacıyla mı verildiğine ilişkin uyuşmazlık nedeniyle takibin iptali isteminin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına rağmen yeni bir delile dayanarak ve önceki kararının gerekçesini değiştirerek hüküm kurması nedeniyle direnme kararının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesine aykırı olduğu ve yeni bir karar niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı takipte borçlunun yaptığı itirazın borca itiraz mı yoksa kambiyo hukukuna dayalı şikayet mi olduğu ve buna bağlı olarak itiraz süresinin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, bonodan kaynaklanan şahsi sorumluluğunun olmadığı yönündeki itirazının, kambiyo senedinin vasfına veya alacaklının takip hakkına ilişkin bir şikayet olmayıp İİK m.169'da düzenlenen borca itiraz niteliğinde olduğu ve bu itirazın İİK m.168/5'te öngörülen 5 günlük yasal sürenin dışında yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının, bonoya dayalı icra takibine konu alacağın zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun açtığı menfi tespit davasının dilekçesinde, icra takibine konu bono ve takip numarasının açıkça belirtilmesi ve davanın harca esas değeri üzerinden eksik harç yatırılmış olsa dahi mahkemece tamamlanması için süre verilmesi gerektiği gözetilerek, zamanaşımının kesildiği ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı takipte ciranta borçlu yönünden TTK’nun 661/2. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ciranta borçlu hakkında yapılan takip işlemleri ve TTK 661/2. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itirazın reddine ve icra inkâr tazminatına ilişkin direnme kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte, uyuşmazlığa konu asıl alacak miktarının, İcra ve İflas Kanunu'nun 364. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödendiği iddia edilen bono borcunun, davalı şirket tarafından tekrar tahsil edilip edilmediği ve davacının borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı şirketten aldığı malların bedelini ödediğine dair tahsilat makbuzlarının ve tanık beyanlarının bulunması, davalı şirketin aynı şirket olmasına rağmen unvan değişikliği yaparak ödenmiş senedi tekrar takibe koymasının haksız tahsilat niteliğinde olduğu ve davacının borçlu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı tarafından borçlular aleyhine aynı borç için hem ipotekli takip hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılması üzerine, ikinci takibin mükerrerlik nedeniyle iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. ve 167. maddeleri ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 20.01.2023 tarihli ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararına göre, aynı borç için hem ipotekli takip hem de kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılamayacağından, alacaklının tercih hakkını ipotekli takipten yana kullanması nedeniyle mükerrer olan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla takipte ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve davalının iflasına karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas yoluyla takipte, ödeme emrinin davalı şirketin ticaret sicil adresine tebliğ edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu'nun öngördüğü usule aykırı olarak doğrudan 35. maddeye göre tebliğ edildiğinin anlaşılması ve bu nedenle tebligatın geçersiz olması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davalı şirketin iflasına dair davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Faktoring şirketi tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibin iptali talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Faktoring şirketinin, 6361 sayılı Kanun ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca, takip dayanağı çekin faktoring sözleşmesi nedeniyle verildiğini ileri sürdüğü durumda, alacağını ve yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerektiği, bu hususların yargılamayı gerektirdiği, İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin, takip konusu çekin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin, takip borçlusu olmayıp borçlu şirketin taşınmazında kiracı olması sebebiyle kendisine İİK'nın 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişi olduğu, üçüncü kişinin bu sıfatla zamanaşımı def'i ile icranın geri bırakılmasını talep etme hakkının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının sonucu itibariyle doğru olması nedeniyle onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.