Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kapsam Tayini”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığının tespiti için yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, kaydın oluşum nedeni ve sınırlarının tam olarak belirlenmediği, ayrıca gayri sabit hudutlu tapu kaydının miktarından daha geniş bir alanı kapsadığı kabul edilerek karar verildiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, 2510 sayılı İskan Kanunu'na göre oluşan tapu kaydına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasında, davalının taşınmazı Hazine'den satın aldığı iddiası üzerine taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin tapu kaydının kapsam tespiti, davalının iddia ettiği satış bedelinin ödendiğinin ispatı ve 2510 sayılı Yasa'nın 23. maddesinin uygulanma koşullarının araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti öncesi Hazineye ait taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamı ve önceliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmemesi, özellikle de tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi için gerekli keşif ve bilirkişi incelemesinin eksik yapılması ve Hazine’nin eski tarihli tapu kaydı ile davalıların daha yeni tarihli tapu kayıtlarının kapsam tayini hususunda yeterli araştırma yapılmaması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın Hazine adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Hazine'nin tapu kaydına dayalı mülkiyet hakkını yeterince araştırmadan ve özellikle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi kapsamında tapu kaydının krokisine uygun kapsam tespiti yapmadan hüküm kurması ve eksik inceleme yapması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından tapulu taşınmazlarının bir kısmının davalılarca haksız işgal edildiği iddiasıyla açılan elatmanın önlenmesi davasında, davacılar tapusunun kapsamının belirlenmesi ve uyuşmazlık konusu taşınmazın bu kapsamda olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tapusunun mevcut harita ve krokisinin kapsam belirlemede yetersiz olduğu, tapu kaydının miktar ve sınırları itibariyle belirsizlikler içerdiği ve mahkemenin yaptığı araştırma ve uygulamanın sağlıklı bir hüküm kurmaya yeterli olmadığı gözetilerek, tapu kaydına kapsam tayin edilmesi ve uyuşmazlık konusu taşınmazın bu kapsamda olup olmadığının tespiti için eksik incelemelerin tamamlanması amacıyla direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği ve tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları olduğu, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirdiğinin kanıtlanamadığı ve bu nedenle tapu kayıtlarına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kapsam tayini yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, dayandığı tapu kayıtlarının geçerliliği ve davalının zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirecek nitelikte olmadığı ve davacının dayandığı tapu kayıtlarının miktarıyla geçerli tapu kayıtları olması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların mirasçı sıfatıyla dayandıkları tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı zilyedin zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılıp yapılmayacağı ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı zilyedin zilyetliğinin tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirip yitirmediğinin, tapu kayıtlarına kapsam tayininin nasıl yapılacağının ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceğinin tespiti için eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacı zilyedin zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisabı engelleyen bir durumun bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu 214 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacı zilyet tarafından 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki şartların oluştuğu tarih olan 04.10.1926 tarihinden önce en az 10 yıl süreyle ve malik sıfatıyla kullanıldığı, diğer koşulların da davacı lehine gerçekleştiği, bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini kaybettiği, 214 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise fiili durum itibariyle zilyetliğe konu olabilecek nitelikte olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Muteriz davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacı zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisaba engel bir durumun bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Muteriz davacıların tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli olduğu, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılması gerektiği, davacı zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirmediği, taşınmazın kıyı kenar çizgisinin tespiti için yeterli inceleme yapılmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi uyarınca re'sen araştırma ilkesi gereğince tüm delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından zilyetlik yoluyla iktisap edildiği iddia edilen taşınmaz üzerinde davalıların tapu kaydına dayanarak hak iddia etmeleri nedeniyle oluşan mülkiyet uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve önceki zilyetlerin, dava konusu taşınmazı Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az on yıl süreyle ve malik sıfatıyla kullandıkları, taşınmazın zilyetliğe konu edilebilir nitelikte olduğu ve 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. maddesindeki diğer koşulların da gerçekleştiği gözetilerek, davacı lehine tapu tesciline karar veren yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddialarına karşılık, davalıların zilyetliğe dayalı mülkiyet iddialarının bulunması nedeniyle uyuşmazlık, tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve zilyetliğin mülkiyeti kazanmaya yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mîrî arazi niteliğinde olduğu, davalıların ve murislerinin taşınmaz üzerinde Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki 10 yıllık süreyi de kapsayan, bir insan ömrünü aşan süredir malik sıfatıyla zilyetliklerini sürdürdükleri, bu nedenle davacıların dayandığı tapu kayıtlarının 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. maddesi gereğince hukuki değerini kaybettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.