Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kullanıcı Şerhi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmaza ilişkin olarak 2001 yılından beri fiili kullanımda bulunduğunu iddia ederek tapu kütüğüne kullanıcı şerhi verilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2001 yılından itibaren düzenli olarak emlak vergisi ödemesi, harici satış senedi, belediye kayıtları ve tanık beyanları ile taşınmaz üzerindeki fiili kullanımının sabit olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmaza ilişkin kullanıcı şerhi verilmesi davasında taraf teşkili hususunda eksiklik bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davada taraf teşkili hususunda eksiklik bulunduğu, zira taşınmaz üzerinde fiili kullanım iddiasında bulunan başka bir kişinin bulunduğu ve bu kişinin haklarının da etkilenebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucunda Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacıların kullanım hakkı iddiasına dayalı tespit davasında, davacı lehine karar verilmesine rağmen davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, kullanım kadastrosu tespitine itiraz davası olarak nitelendirildiğinden ve davacının kullanıcı olduğunun tespiti ile tapuya kullanıcı şerhi verilmesi talebinin kabulüne karar verildiğinden, davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kullanılan alanın kullanım kadastrosu dışında bırakılması nedeniyle açılan tespit davasında, tescil harici yolda kalan kısım için kullanıcı şerhi verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tescil harici bırakılan yerlerde kullanıcı şerhi verilebilmesi için öncelikle idareye başvurulup kullanım kadastrosu yapılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacının tescil harici yolda kalan kısım için açtığı davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescilli taşınmazdaki kullanıcı şerhinin terkini davasında, davalıların 6292 sayılı Kanun uyarınca satın alma hakkını kullanmaları nedeniyle şerhin terkin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların 6292 sayılı Kanun kapsamında satın alma başvurusunda bulunmaları ve bu başvurunun reddine ilişkin bir karar bulunmaması nedeniyle, şerhin terkin işleminin idari yoldan yapılması gerektiği gözetilerek, davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına tespit edilen taşınmazdaki kullanıcı şerhinin terkini davasının, 6292 sayılı Kanun'un 9. maddesi kapsamında usulden reddine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, bu Kanun'a göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davaların açılamayacağı ve açılmış davaların durdurulacağı hükmü gözetilerek, Hazine tarafından açılan kullanıcı şerhinin terkini davasının usulden reddine karar verilmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, 27 yıldır zilyetliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazlar üzerinde kullanıcı şerhi verilmesi talebiyle açtığı davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edildiği, davacının zilyetlik iddiasında bulunduğu kısmın imar planında okul ve yol alanı olarak ayrıldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4 üncü maddesi kapsamında kullanım kadastrosu yapılmadığı hususları gözetilerek davacının hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosuna itiraz davasında, taşınmazın kullanıcı hanesinde kimin adına şerh verileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının taşınmaz üzerinde uzun süredir kullanımının bilirkişi raporu ve diğer delillerle sabit olması, davacının taşınmaza ilişkin maliye hazinesine ödemeler yapmış olması gibi hususlar gözetilerek, davacının kullanım kadastrosu döneminde taşınmazın kullanıcısı olduğuna kanaat getirerek ilk derece mahkemesinin davayı kabul kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmaz için davacının zilyetliğini ileri sürerek kullanıcı şerhi verilmesi talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmalarının mülkiyete ilişkin olduğu, kullanıcı şerhi için yasal düzenleme bulunmadığı, davacının edinme sebebine dayalı bir hak iddia edemeyeceği ve bu nedenle hukuki yarar yokluğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydına işlenen kullanıcı şerhinin terkini davasında, taşınmaz üzerinde davalı tarafından ileri sürülen kullanımın var olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile dosyadaki tutanaklar birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazın davalı tarafından kullanıldığına dair iddianın aksine, taşınmazın boş ve çalılık vasfında olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, kullanıcı şerhinin terkini yönündeki yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın kullanıcı şerhinin düzeltilmesi istemiyle açılan davada, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2/B uygulaması kapsamında yapılan orman sınırları dışına çıkarma işlemlerinde tutulan tutanaktaki kullanıcı tespitinin, mülkiyet hakkı doğurmadığı ve nihai kullanıcı tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na göre yapılacağı gözetilerek, tutanaktaki kullanıcı şerhinin düzeltilmesi talebiyle açılan davada davacının hukuki yararının olmadığı kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, mahkeme hükmü ile adına kullanıcı şerhi verilen taşınmazın davalıya satılması nedeniyle tapu iptali ve tescili talebiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın dava tarihinden önce 6292 sayılı Kanun uyarınca satılmış olması nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.