Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kullanım Kadastrosu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı adına oluşan tapu kaydının kısmen iptali ve taşınmazın davacı adına tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın, 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önce satışı yapılan ve tapuda mülkiyeti belirlenen taşınmaz hakkında açılan davanın, şahsi hak niteliğindeki şerhe ilişkin olduğundan ve satış işleminden önce Hazine'ye yöneltilerek açılmamış olmasından dolayı dinlenemeyeceği gerekçesiyle mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında davacının miras payını devrettiği ve bazı taşınmazlar üzerinde Hazine'nin mülkiyet hakkı bulunduğu iddialarına göre davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, miras payını devrettiğine dair tanık beyanları, keşif tutanağı ve diğer delillerle birlikte, Hazine'ye ait taşınmazların davalılar tarafından satın alındığı ve davacının bu taşınmazlar üzerindeki kullanım iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmaza ilişkin olarak 2001 yılından beri fiili kullanımda bulunduğunu iddia ederek tapu kütüğüne kullanıcı şerhi verilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2001 yılından itibaren düzenli olarak emlak vergisi ödemesi, harici satış senedi, belediye kayıtları ve tanık beyanları ile taşınmaz üzerindeki fiili kullanımının sabit olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına orman sayılmayan alanda kalan taşınmazda, davacının kullanımının sahiplenmeye dayalı asli zilyetlik mi yoksa kiracı sıfatıyla kullanım mı olduğu hususunda kullanıcı şerhi verilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadastro çalışmaları sırasındaki fiili kullanımının davalının sunduğu kira sözleşmesine dayalı olup olmadığı, davacı kullanımının fer'i mi asli mi olduğu hususundaki araştırmanın yeterli olmadığı ve davalı tarafın delillerinin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmaz üzerinde fiili kullanıcı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazı 1992 yılında satın aldığına dair senet, emlak vergisi ödemeleri ve tanık beyanları gibi delillerin, 2/B arazilerinde fiili kullanımın tespiti için yeterli olduğu, zilyetliğin değil fiili kullanımın esas alınması gerektiği ve davacının kullanım kadastrosu öncesinde taşınmazı fiilen kullandığının kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasında, davacının kadastro tarihi itibarıyla fiili kullanımını ispat edip edemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı adına emlak vergisi kaydı ve tapu kaydındaki kullanıcı şerhlerinin araştırılmadan, taraf teşkili eksikliği giderilmeden ve fiili kullanımın belirlenmesi için yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, Özel Daire bozma kararında belirtilen hususların incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılan ve Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasında, davacının kadastro tarihi itibarıyla fiili kullanımının ispat edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazı satın aldığına dair harici satış senedi, yıllarca vergi ödemesi, tanık beyanları ve taşınmazın yerleşim yeri içinde olması gibi olguların, davacının fiili kullanımını ispatlamaya yeterli olduğu değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar üzerindeki kullanım kadastrosuna itiraz davasında, taşınmazların kullanım kadastrosu yapıldığı tarihteki fiili kullanıcılarının kim olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazların kullanım kadastrosu yapıldığı tarihte kim tarafından fiilen kullanıldığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, taraf tanıklarının ve satış senetlerindeki satıcıların dinlenilmediği, özel parselasyon planlarının akıbetinin araştırılmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, mirasbırakanın ölümünden sonra uzun süredir nizasız kullandığı 2/B taşınmazının kullanım kadastrosunda kendi adına mı yoksa tereke adına mı tespit edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2/B taşınmazlarının kullanım kadastrosu yapılırken fiili kullanımın esas alınması gerektiği, mirasçılardan birinin uzun süreli ve nizasız kullanımı tereke adına olsa dahi bu kullanımın kadastroda kendi adına tespit edilmesi gerektiği, aksi halde mirasçının kullanım hakkının göz ardı edileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2/B alanında kalan imar parsellerinde kullanım kadastrosu yapılırken, geldi parselin tamamının 2/B alanında kalmaması durumunda, kullanım ve muhdesat tespitinin imar parseli üzerinden mi yoksa geldi parselin 2/B alanında kalan kısmı üzerinden oranlama yapılarak mı gerçekleştirileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu imar parsellerinin tamamının Hazine adına kayıtlı ve 2/B alanında kaldığı, 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazlar üzerinde fiili kullanımı bulunanlar ve muhdesatların tespit edilerek tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiği, paydaşlık durumunun bulunmaması karşısında, dava konusu taşınmazlarda zeminde fiili kullanım alanları belirlenerek davacılar lehine kullanıcı şerhi verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mahkemece verilen kullanım kadastrosuna itiraz davasına ilişkin kararın yeterli gerekçe içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının Anayasa'nın 141. maddesinin 3. fıkrası ve 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesinde aranan somut, olaya özgü, denetlenebilir gerekçeden yoksun olması ve davaların birleştirilmesi kuralının da doğru uygulanmaması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosuna itiraz davasında, dava konusu taşınmazın yargılama aşamasında 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satılması nedeniyle davanın kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kullanım kadastrosuna itiraz davalarının taşınmazın Hazine adına kayıtlı olması şartına bağlı olduğu, 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satışla taşınmazın mülkiyetinin Hazine’den çıktığı ve davacının tapu kaydındaki şerhe ilişkin şahsi hakkını ileri süremeyeceği gözetilerek, zilyetliğin davacı tarafta olduğunun tespiti halinde zilyetlik tespiti ile yetinilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.