Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kur Farkı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan ücret kur farkı alacağı davasında, usulden ret kararı verilip verilmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak, arabuluculuk şartı yerine getirilmeyen kur farkı alacağı talebinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki hizmet süresi, ücreti ve bu ücret üzerinden hesaplanması gereken fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin miktarı ile hangi tarihteki kur üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışı giriş çıkış kayıtları, tanık beyanları ve davacı iddiası birlikte değerlendirilerek hizmet süresinin hatalı tespit edildiği, yurt içi emsal ücret yerine yurt dışı emsal ücret dikkate alınarak ücretin tespit edilmesi gerektiği ve alacakların ait oldukları dönemdeki kur üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden talep ettiği kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve kur farkı alacaklarının ödenmesine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önceki arabuluculuk başvurusunda, kur farkı alacağının başvuru formunda ve arabuluculuk tutanağında belirtilmemesi nedeniyle dava şartı arabuluculuğun bu alacak bakımından gerçekleşmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçilerin ücretlerini Avro'dan Türk Lirası'na çevirmesi ve daha sonra tekrar Avro'ya çevirirken oluşan kur farkından kaynaklanan ücret kayıplarının tazmini istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, arabuluculuk görüşmesine mazeretsiz katılmaması ve iş sözleşmesinde yer alan ücretin yerel para birimi cinsinden belirlenebileceğine ilişkin hükmün İş Kanunu'nun emredici hükümlerine aykırı olması gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı kuruma verilen temlik yazısındaki maddi hata nedeniyle ödenmeyen kur farkından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin, bozma sonrası yapılan duruşmanın zorunlu olarak ve alt derece hüküm mahkemesi sıfatıyla yapılması nedeniyle yerinde olmadığı gözetilerek, bu hususta karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı şirket ile arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ödeme tarihine göre değil, davacı şirketin temlik yazısında sehven belirtilen fatura tarihine göre ödeme yapması nedeniyle davacı şirketin kur farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin temlik yazısında yer alan "fatura tarihindeki kur" ifadesinin, yazının tamamı ve taraflar arasındaki sözleşme hükmü gözetildiğinde bariz bir maddi hata olduğu, bu nedenle ödemenin sözleşmede kararlaştırılan ödeme tarihindeki kura göre yapılması gerektiği değerlendirilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı para üzerinden düzenlenen bonoya dayalı icra takibinde, alacaklının takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para üzerinden faiz talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, takip talebinde yabancı para cinsinden asıl alacak ve faizini talep etmiş olması ve takip bu şekilde kesinleşmiş olduğundan Borçlar Kanunu m.83 ve TTK m.623 uyarınca seçimlik hakkını fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanmış sayıldığı, dolayısıyla 3095 sayılı Kanun m.4/a gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para üzerinden faiz talep edebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı para üzerinden düzenlenen bonoya dayalı takipte, alacaklının vade ile takip tarihi arasında işlemiş faizi yabancı para üzerinden talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para borcunun takip tarihinde Türk Lirasına çevrilmesi ve takip talebinde vade ile takip tarihi arasında işlemiş faizin yabancı para üzerinden hesaplanarak Türk Lirası karşılığının belirtilmemesi nedeniyle, alacaklının artık yabancı para üzerinden faiz talep edemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İptal edilen borçlanma karşılığı ödenen paranın iadesine ilişkin davada, iadenin ödeme tarihindeki kur üzerinden mi yoksa dava tarihindeki kur üzerinden mi hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İptal edilen borçlanmaya karşılık ödenen paranın, ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketten, aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan kur farkı alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: BK 83. maddesi uyarınca yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının talep edilebilirliği ve davalının aynı ilişkiden doğan bir kısım kur farkını ödemiş olması, dava konusu kur farkı faturalarını da kabul ederek ticari defterlerine kaydetmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.