Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mücavir Alan”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu, kamulaştırma dışı bırakılan taşınmaza bitişik taşınmazlardan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağının kalmadığı iddiasıyla açılan tazminat davasında, taşınmazın değer kaybının tespiti ve tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın baraj inşası için yapılan kamulaştırma sahasına mücavir olup olmadığı ve çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle ekonomik olarak yararlanılmasında kısıtlama olup olmadığının 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca oluşturulacak bilirkişi heyetiyle birlikte mahallinde keşif yapılarak tespit edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle kamulaştırma sahası dışında kalan mücavir alandaki taşınmaz için açılan bedel davasının, dava şartı yokluğundan reddinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 6. fıkrası kapsamında, baraj inşası nedeniyle mücavir alanda kalan taşınmazdan yararlanma imkanının kalıp kalmadığının ve çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığının tespiti yapılmadan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj gölü altında kalan taşınmaz için açılan kamulaştırmasız el atma davasının, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun baraj sahasına mücavir alanlara ilişkin 12. maddesinin altıncı fıkrası kapsamında değerlendirilerek dava şartı yokluğundan reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın fiilen baraj gölü altında kalarak idarece sürekli ve kalıcı şekilde el atıldığı, bu nedenle 2942 sayılı Kanun'un 12. maddesinin altıncı fıkrasının, fiilen el atılmamış mücavir alanlar için öngörülen bir düzenleme olması sebebiyle uyuşmazlığa uygulanamayacağı ve davanın esasının inasası gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu, çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın, dava şartı yokluğundan reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7103 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 13. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle, söz konusu maddenin davaya uygulanma olanağı kalmadığı ve davanın esasının incelenerek, taşınmazların kıymetinde meydana gelen değer azalışının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca mücavir alanda kalan taşınmazlarının bedelinin ödenmesini talep etmiş, ancak mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga Baraj İnşaatı İçin Yapılan Kamulaştırmalarda Kamulaştırma Sahasına Mücavir Taşınmaz Malların Kamulaştırılması Hakkında Yönetmelik’in 1 yıl içerisinde başvuru şartı getiren 5. maddesinin iptal edilmiş olması ve dava konusu taşınmazın kamulaştırma sınırına mücavir olmaması, ayrıca fiili el atma da bulunmaması nedeniyle davacıların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesine dayalı taleplerinin şartlarının oluşmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasıyla açılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında, mahkemenin resen değer düşüklüğü tespit ederek davanın kabulüne karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, baraj inşaatı nedeniyle taşınmazın mücavir alanda kalıp kalmadığını, çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığını ve varsa taşınmazın değerindeki azalış oranını bilirkişi incelemesi ile tespit etmesi gerekirken, resen değer düşüklüğü tespit ederek davanın kabulüne karar vermesi doğru görülmeyerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması sebebiyle taşınmazın değerinde azalma olduğu iddiasıyla açılan bedel tespiti davasında, mahkemenin resen değer düşüklüğü oranı belirleyip kısmi kabul kararı vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın baraj inşaatı için yapılan kamulaştırma sahasına mücavir olup olmadığının ve baraj nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığının, bozulma varsa taşınmazın değerinde ne oranda azalma olduğunun 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılarak tespit edilmesi gerekirken, mahkemece resen değer düşüklüğü oranı tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması sebebiyle taşınmazın değerinde azalma olduğu iddiasıyla açılan bedel tespiti davasında, mahkemenin resen değer düşüklüğü tespit edip davanın kısmen kabulüne karar vermesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların baraj inşası için yapılan kamulaştırma sahasına mücavir olup olmadığını araştırmadan ve taşınmazların değerinde meydana gelen azalış oranını bilirkişi incelemesiyle tespit etmeden, resen değer düşüklüğü belirleyerek hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması sebebiyle taşınmazdan yararlanma olanağının kalmadığı iddiasıyla açılan bedel tespiti davasında, mahkemenin resen değer düşüklüğü tespit ederek davanın kabulüne karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, baraj inşası nedeniyle kamulaştırmaya konu taşınmazların mücavir alanda olup olmadığını, çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığını, bozulma varsa değer azalış oranının ne olduğunu bilirkişi heyeti marifetiyle tespit ettirmeden ve kamulaştırılan taşınmaz yönünden davanın reddine karar vermeden, resen değer düşüklüğü oranı belirleyerek davanın kabulüne karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu, kamulaştırma sahasına mücavir alanda kalan taşınmazın bedelinin tamamının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın mutlak koruma alanı içinde olup olmadığı ve baraj inşası nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanmanın mümkün olup olmadığı hususlarında gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca mücavir alanda kalan taşınmazlarının bedelinin tahsilini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın Birecik Baraj Gölü kamulaştırma sınırına mücavir olmadığı ve taşınmaza fiili el atma da olmadığı anlaşıldığından davacıların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesine dayalı talepleri için gerekli şartların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12. maddesinin altıncı fıkrasından kaynaklanan mücavir alanda kalan taşınmazın değer kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkin ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili için açılan davanın, dava şartı yokluğundan reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 7103 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 13. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle, söz konusu maddenin dava açılma tarihi itibariyle uygulanamayacağı ve davanın işin esasına girilerek sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.