Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Müteselsil Kefalet”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İcra kefaletinin tüm borçlular için mi yoksa sadece bir borçlu için mi verildiği ve buna bağlı olarak icra emri tebliğinin geçerli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra kefaletinin verildiği haciz tutanağında kefilin "dosya borcuna" kefil olduğunun açıkça beyan edilmesi ve herhangi bir borçluyu belirtmemiş olması gözetilerek, kefaletin tüm borçlular için verildiğinin kabulüyle, borçlulardan biri hakkında takip kesinleştiğinden icra kefiline icra emri tebliğinin hukuka uygun olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpotek akit tablosunda yer alan kefalet hükmünün geçerliliği ve davacının kefil sıfatıyla sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek resmi senedinde yer alan ve kefilin sorumlu olacağı miktarı da içeren kefalet akdinin Borçlar Kanunu'nun 484. maddesindeki geçerlilik şartlarını taşıdığı ve davacının hem ipotek veren hem de kefil sıfatıyla sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü üzerine, sadece davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu bir itirazın iptali davasında, Bölge Adliye Mahkemesince asıl borçluya kat ihtarının tebliğ edilemediği gerekçesiyle 6098 sayılı Kanun'un 586/1. maddesi uyarınca müteselsil kefile başvuru koşullarının gerçekleşmediği ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak davanın reddine karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6098 sayılı Kanun’un 586/1. maddesinin, her ne kadar emredici hüküm niteliğinde olsa da kamu düzenine ilişkin bir hüküm olmadığı ve davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 355. maddesi uyarınca kamu düzeni gerekçesiyle davacı aleyhine hüküm kurulmasının aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borca ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, çek yaprağı sorumluluk bedelinin alacağa dahil edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Genel kredi sözleşmesinde ve icra takibinde, borçlu ve müteselsil kefillerin çek yaprağı sorumluluk bedelinin depo edilmesinden sorumlu tutulacağına dair açık bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, davacı bankanın bu bedeli talep etme hakkının olmadığına ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpotekli taşınmazın mülkiyetini devralan ve aynı zamanda kredi borcunun müteselsil kefili olan borçlu hakkında, genel haciz yoluyla ilamsız takiplerin yanı sıra ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İpoteğin asıl borçlunun borcunun teminatı olarak tesis edilmiş olması ve müteselsil kefilin bu borçtan dolayı ayrıca genel haciz yoluyla takibe konu olabileceği, kefilin ipotekli taşınmazı devralmış olmasının bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin takibi iptal kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcu nedeniyle davacı bankaya karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kefil olarak imza attığı sözleşmelerden farklı ve bağımsız olan, davalının imzasını içermeyen genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçtan davalının sorumlu tutulamayacağı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçtan sorumlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, takip konusu alacak kalemlerinden depo bedeli dışında sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin depo bedeli yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, murislerinin müşterek ve müteselsil kefili bulunduğu banka kredi borçlarını ödemesi nedeniyle diğer müşterek ve müteselsil kefillere rücu hakkı kapsamında başlattıkları icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalıların zamanaşımı def'ini reddederek davacıların rücu taleplerini kısmen kabulüne dair kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, takip talebinde belirtilen faiz oranlarına göre hesaplama yapması, davalıların müteselsil kefaletleri gereği borçtan sorumlu olmaları, eş rızasının alınmış olması ve kat ihtarının tebliğ edilmiş olması gibi hususları değerlendirerek davacı banka lehine kısmi kabul kararı vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalandığı iddia edilen protokollere dayanılarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde öngörülen şekil şartlarının gerçekleşmediği, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın ve müteselsil kefaletin kefilin el yazısıyla belirtilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.