Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Marka Kullanımı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirket adına tescilli iki markanın hükümsüz kılınması ve marka sicilinden terkinine ilişkin açılan davada, davacının uzun süre sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğrayıp uğramadığı ve davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı aleyhine daha önce açtığı davalarda “K.....” ibaresi üzerinde tanıtıcı işaret olarak öncelik ve üstün hak sahibi olduğunu iddia etmesi ve bu iddiasının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla kabul edilmiş olması, davalının tescilsiz marka kullanımına sessiz kaldığı anlamına gelmediği ve bu nedenle de davacının hak kaybına uğramadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın 5 yıldır kullanılmadığı iddiasıyla marka iptali davasının kısmen kabulüne ilişkin direnme kararının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya ait markanın, inşaat hizmetleri kapsamında, tanıtım broşürlerinde ve internet sitesinde kullanıldığının tespit edilmesi ve markanın kullanımı için ilgili hizmetlerin sunumu sırasında kullanımının yeterli görülmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin marka hakkına tecavüz suçu mu yoksa dolandırıcılık suçu mu oluşturduğunun tespiti bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılan şirketlerin bayisi olmadığı halde markalarını izinsiz kullanarak hizmet sunduğu eylemlerinin marka hakkına tecavüz suçunu oluşturduğu, iddianamede nitelenen bu eylemlerin marka hakkına tecavüz suçunun unsurlarını kapsadığı halde dolandırıcılık suçunun unsurlarını kapsamadığı, dolandırıcılık ve marka hakkına tecavüz suçlarının birbirinden bağımsız suçlar olduğu ve gerçek içtima hükümlerinin uygulanacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescilli bir markanın beş yıllık kullanım zorunluluğuna uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı ve buna bağlı olarak markanın hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, tescilli markasını, tescil kapsamındaki tüm mal ve hizmetler için tescil tarihinden dava tarihine kadar ciddi ve etkin bir şekilde kullandığını ispatlayamaması ve sadece markanın bir kısmını kullanmasının tüm marka için kullanım anlamına gelmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin markanın hükümsüzlüğüne karar veren direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı marka sahibi ile davalı marka sahibi arasında, davalı markasının davacı markasına tecavüzünün tespiti, önlenmesi ve hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davacının markasının kullanımına ilişkin deliller ve davalı markasının hangi sınıflar altında tescilli olduğu hususlarını değerlendirerek verdiği kararın, uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı olmadığı ve HMK'nın 369/1 ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın kullanılmama gerekçesiyle iptaline karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davaya konu markayı belirtilen sınıflar bakımından kullandığını ispatlayamaması ve ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markalarına benzer bir markayı kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve bu nedenle maddi-manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının tescilli markalarına benzer markasını, davacının markalarındaki ayırt edici unsuru ön plana çıkararak kullandığı iddiası ve davalının bu kullanım şekline davacının uzun süre sessiz kalmış olabileceği hususları değerlendirilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından tescil ettirilen markanın, davacının tescilsiz kullanımından doğan marka hakkına tecavüz edip etmediği ve davalının internet sitesinde davacı ile ticari ilişki varmış izlenimi yaratan kullanımlarının haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda marka hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talepli uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava konusu markanın tescilinden önce Türkiye'de SMK'nın 6/3. maddesi kapsamında hak doğuracak nitelikte ve yoğunlukta kullanımının bulunduğu ve davalının bu markayı kötü niyetle tescil ettirdiği gözetilerek, marka hükümsüzlüğüne ve davalının internet sitesinde davacı ile ticari ilişki varmış izlenimi yaratan kullanımlarının haksız rekabet oluşturduğuna ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı TSE'nin, davacının akaryakıt istasyonunun LPG tankının okul yakınında bulunması nedeniyle hizmet yeterlilik belgesini iptal etmesi ve marka kullanım sözleşmesini feshetmesinin haklı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TSE’nin marka hakkının bir kalite ve standart markası olması ve bu standardın korunmasının işin doğası gereği olması, kusurun davacı da olsa davalı da olsa fesih için haklı sebep teşkil edeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Benzer marka ihtilafında, davalı markasının davacı markasına benzerliği ve kötüniyetli tescili nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının tescil edildiği mal ve hizmetlerin benzerliği, davalı markasının davacı markasının bilinirliği ve sektördeki eskiliği gözetilerek kötüniyetli tescil edildiği kanaatine varılarak, davalı markasının hükümsüzlüğüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın davacıya ait tescilli markayla benzerliği nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi talebi ile davacıya ait markaların kullanılmama nedeniyle iptali ve hükümsüzlüğü talepli davalardır.
Gerekçe ve Sonuç: Markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik taşıdığı, tescil edildikleri emtia sınıflarının aynı olduğu, davalı markanın davacı markalarının tanınmışlığından faydalanmak amacıyla kötüniyetli olarak tescil ettirildiği, davacı markalarının ise kullanımda olduğu, davalı tarafın hükümsüzlük ve iptal taleplerinde ise 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davalı marka hakkında hükümsüzlük ve terkin kararı vermesi, davacı markalarının iptali isteminin ise reddine ilişkin kararının istinaf incelemesinde onanması, temyiz incelemesinde de Yargıtay tarafından onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından daha önce kullanılan "Afratafra.org" alan adına dayalı olarak, davalı şirketin "AFRA TAFRA" marka başvurusuna yapılan itirazın reddi üzerine açılan, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasında, davacının alan adı kullanımının marka kullanımına denk olup olmadığı ve davalı şirketin marka başvurusunun kötü niyetli sayılıp sayılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davacının alan adı kullanımının bazı hizmet sınıfları bakımından marka kullanımına denk olduğunu kabul ederek davayı kısmen kabul etmesi ve davalı şirketin kötü niyetli marka başvurusunda bulunduğuna dair yeterli delil bulunmadığına karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularını esastan red kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.