Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Metruke”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı vakıf, dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek, davalı idareden taşınmazın bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, taşınmazın mülkiyetini Emval-i Metruke Kanunları uyarınca elde ettiğini savunması üzerine, Yargıtay, taşınmazın önceki maliklerinin gerçekten yitik veya kayıp kişi olup olmadığının tespit edilmesi ve tescilin yolsuz olup olmadığının araştırılması gerektiği, aksi halde 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, emvali metrukeden intikalle mülkiyetinin kendisine geçtiğini iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemine karşı davalıların irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak itiraz etmeleri nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın emvali metrukeden olup olmadığını tespit etmek için gerekli araştırma ve incelemeyi yapmadan, komşu parsellerin tapu kayıtlarını, iskan kayıtlarını ve önceki tescil davası dosyasını incelemeden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, Hazine'nin dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uygulanıp uygulanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Hazine'nin dayandığı tapu kaydının tüm tedavüllerinin ve komşu parsellerin kayıtlarının incelenmemesi, tapu uygulamasının usulüne uygun yapılmaması ve taşınmazın Hazine'ye kalan emvali metruke olup olmadığının araştırılmaması gibi hususlar gözetilerek eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, mütegayyip eşhastan kaldığını iddia ettiği taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu taşınmazlardan olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminin, taşınmazın mülkiyetinin Emval-i Metruke Kanunu hükümlerine göre Hazine'ye intikal etmiş olması nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vaziyet kararının tek başına kişinin kaçak veya yitik kişi olduğuna dair yeterli delil sayılamayacağı, kayıt malikinin bu duruma düştüğü an itibariyle mülkiyetin Hazine'ye geçeceği, ancak bu durumun tespiti halinde dahi Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine, davalıların mülkiyetinde bulunan taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hatalı tespit ve tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve Hazine adına tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalılar ve murisleri tarafından uzun süreli zilyetliğinin bulunduğu, kadastro öncesi tapu kaydının mevcut olduğu ve taşınmazın Hazineye ait emvali metruke olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanıldığı iddiasıyla açılan tescil davasında, Yargıtay'ın bozma ilamına uyan mahkemenin, davalı hazinenin emvali metrukeden kaldığı iddiasını kabul ederek davanın reddine karar vermesi üzerine, davacı yararına usulü müktesep hak doğup doğmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Tescil davalarının kamu düzenini ilgilendirmesi ve taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek nitelikte olup olmadığının re'sen araştırılması gerekliliği gözetilerek, mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uymasının usulü müktesep hak doğurmayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, Hazine adına tespit edilen taşınmazın davacı ve mirasçıları tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tespit davasında, taraflar arasında ortak sınır uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı ve varsa bunun nasıl çözümleneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi kaydının zilyetlik belgesi olup zilyetlikle birleşmedikçe hak bahşetmediği, salt vergi kaydına dayanılarak dava açılamayacağı, dava konusu taşınmazın Hazineye ait metrukeden oluştuğu ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, ayrıca davacının vergi kayıtlarının kapsamlarının belirlenmesi konusunda bir iddia ileri sürmediği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanıldığı iddiasıyla açılan tescil davasında, Hazine'nin taşınmazın Emvali Metruke niteliğinde olduğunu ileri sürmesi üzerine, davacı yararına usuli kazanılmış hakkın doğup doğmadığı ve taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tescil davalarının kamu düzenini ilgilendirmesi ve mahkemenin taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağını re'sen araştırması gerektiği, bu nedenle davacı lehine usuli kazanılmış hak doğmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.