Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Miri Arazi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaz üzerinde vakıf şerhi bulunması nedeniyle kamulaştırma bedelinden kesilerek davalı idareye ödenen taviz bedelinin iadesi istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlara aykırı olarak, taşınmazın vakfiyede vakfedilen alan içinde olup olmadığı, miri arazi niteliğinde olup olmadığı hususlarını yeterince araştırmadan ve eksik bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf taviz bedelinin istirdadına ilişkin talepte, taşınmazın vakfedildiği tarihte miri arazi niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak vakfın sahih olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre, taşınmazın vakfedildiği tarihte miri arazi niteliğinde olduğu ve vakfın gayri sahih olduğu belirlendiği, bu nedenle de davacı tarafından ödenen taviz bedelinin iadesi gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz kaydında bulunan vakıf şerhi nedeniyle ödenen taviz bedelinin iadesi (istirdat) talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamına uygun olarak yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın sadece aşar ve rüsumu vakfedilenlerden olduğu ve bu nedenle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca taviz bedeline tabi olmadığı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya uygun olduğundan karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vakıf şerhi bulunan taşınmaz için ödenen taviz bedelinin iadesi talebi üzerine, taşınmazın mülk arazi mi yoksa miri arazi mi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak taviz bedelinin ödenip ödenmeyeceğinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın mülk arazi olduğuna dair uzman bilirkişi raporlarına rağmen, taşınmazın miri arazi olduğuna dair diğer raporları göz ardı ederek ve usulüne uygun bilirkişi incelemesi yapmayarak davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödenen taviz bedelinin iadesi için açılan sebepsiz zenginleşme davasında, dava konusu taşınmazların niteliği ve vakfiyenin içeriği hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, raporlar arasında çelişki bulunan bilirkişi raporlarına dayanılarak ve vakfiye örneği getirtilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mihrişah Valide Sultan Vakfı’na ait olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacı H.. Y..'ın zilyetlik iddiasına dayalı tescil talebine, tapu maliklerinin itirazı üzerine, taşınmazın mülkiyeti, tapu kaydının geçerliliği ve zilyetliğin niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı H.. Y.. lehine Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği ve bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Muteriz davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacı zilyedin zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gereği ve taşınmazın niteliği itibarıyla zilyetlik yoluyla iktisabına engel olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilen miri arazi olduğunun tespiti, davacı zilyedin ve önceki zilyetlerin taşınmazı bir insan ömrünü aşan süreden beri malik sıfatıyla kullandığının tespiti, bu zilyetliğin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az on yıllık süreyi kapsadığının ve 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. ve 78. maddeleri gereğince muteriz davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiğinin anlaşılması ve davacı zilyet lehine zamanaşımı yoluyla iktisap şartlarının oluştuğunun belirlenmesi gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden bir taşınmazın kadastro tespitine itiraz davasında, davacıların tapu kaydının hukuki değerini koruyup korumadığı, zilyetliğin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği ve taşınmazın orman sayılıp sayılamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların tapu kaydının dayandığı parsellerin geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı zilyedin ve önceki zilyetlerin taşınmazı Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce en az on yıl süreyle malik sıfatıyla kullandıklarının tespit edilmesi, davacıların tapu kaydının 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince hukuki değerini yitirdiği ve taşınmazın orman vasfında olmadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden ve geliri vakfedilmiş bir taşınmaz üzerindeki zilyetlik iddiasının, tapu kaydının hukuki değerini yitirip yitirmediği ve zilyetliğin kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın, geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı ve önceki zilyetlerin taşınmazı Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce en az 10 yıl süreyle malik sıfatıyla kullandıkları, bu sebeple tapu kaydının 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince hukuki değerini yitirdiği ve davacı zilyedin lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların eski çiftlik tapu kayıtlarına dayanarak açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, davalıların zilyetliğinin 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. ve 78. maddeleri gereğince tapu kaydının hukuki kıymetini yitirip yitirmediği ve davacılar lehine tapu kaydına kapsam tayini gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların gelirleri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davalı ve önceki zilyetlerin taşınmaz üzerinde Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce en az 10 yıllık bir süre zilyetliğinin bulunduğu ve bu zilyetliğin 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. maddesinde belirtilen koşulları sağladığı gözetilerek davacılar lehine tapu kaydına kapsam tayini yapılmasına gerek olmadığı ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların dayandığı kadim tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve davalı zilyedin bu kayıtların hukuki değerini ortadan kaldıran zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş miri arazi olduğunun, davalı zilyedin ve önceki zilyetlerin taşınmazı 1926 tarihinden önce en az 10 yıl boyunca malik sıfatıyla kullandıklarının tespit edilmesi ve 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi koşullarının oluşması gözetilerek, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden bir taşınmaz üzerindeki davacıların tapu kaydının geçerliliği, davalının zilyetlik durumunun tapu kaydının hukuki değerini ortadan kaldırıp kaldırmadığı ve taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın gelir getiren miri arazi niteliğinde olduğu, davacı zilyedin ve önceki zilyetlerin taşınmazı bir insan ömrünü aşan süredir ziraî amaçla kullandıkları, bu zilyetliğin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık bir süreyi kapsadığı ve Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki diğer koşulların da gerçekleştiği gözetilerek, davacı zilyet lehine tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.