Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rücu Davası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı işçinin kullandığı araçla neden olduğu kazada, sigorta tarafından karşılanmayan zararın miktarı ve davacı işverenin üçüncü kişiye ödeyip ödemediğine ilişkin rücu davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı işverenin rücu talebini kısmen kabul ederken faiz başlangıç tarihini hatalı belirlemesi dışında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, faiz başlangıç tarihi düzeltilmek suretiyle karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Rücu davasında zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine zamanaşımının doğru uygulanıp uygulanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresinin dolduğu hususu gözetilerek, rücu davasının reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rücuen tazminat davasında zamanaşımının dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesiyle zamanaşımı süresinin tekrar işlemeye başladığı, davacının son ödemeyi yaptığı ve birlikte sorumlu kişiyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıllık ve her halükarda son ödemeden itibaren on yıllık zamanaşımı süresinin davanın açıldığı tarihte dolduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka çalışanlarının usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle bankanın çalışanlara rücu etmesi sonucu oluşan alacak davasında, kesin hüküm ve tahsilde tekerrür hususlarının gözetilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar hakkında daha önce aynı konuda açılmış ve kesinleşmiş bir dava bulunduğu ve ayrıca asıl borçlu hakkında devam eden icra takibi olduğu gözetilerek, kesin hüküm ve tahsilde tekerrür olasılığı nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçilerden, sahte fatura kullanımı nedeniyle oluşan kurum zararının tahsili için açılan birleşen davada zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu eylemin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ve bu suça ilişkin ceza zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu, birleşen davanın açıldığı tarihte bu sürenin henüz dolmadığı gözetilerek yerel mahkemenin, eksik inceleme ile davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan zarardan dolayı işverenin, olayda kusurlu bulunan işçisine rücu etmesi üzerine, işçinin kusur oranının tespiti ve rücu alacağının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçinin görev tanımı ve sorumlulukları ile olayın oluş şekli arasında illiyet bağı kurulamadığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıya kusur izafe edilirken bu hususun değerlendirilmediği gözetilerek, mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, banka çalışanı olarak sebep oldukları zimmet olayındaki kusurları ve sorumlulukları oranında, bankanın uğradığı zarardan sorumlu olup olmadıkları ile zararın miktarı ve uygulanacak faiz türü uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Mehmet Kürşat Erdemli'nin kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, sorumluluk miktarının belirlenemeyeceği ve Yargıtay’ın ceza davasında onadığı zarar miktarının esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sebebiyle işverenin, çalışanına rücuen tazminat davası açması üzerine, çalışanın kusur oranının tespiti ve rücu talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çalışanın iş kazasındaki kusur oranının, ceza davası dosyasındaki kusur raporlarına dayanılarak belirlenemeyeceği, ayrıca çalışanın iş kazası sırasındaki görev ve yetkilerinin de net olarak tespit edilmesi gerektiği, bu hususların eksik incelenmesi sebebiyle rücu davasına ilişkin verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin, ödediği bedelin zarardan sorumlu olduğu iddia edilen kişiden rücuen tahsili istemine ilişkin davanın hangi mahkemede görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair verilen kararda maddi hata bulunduğu ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin aynı konuda asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna dair kararı bulunduğu gözetilerek, önceki karardaki maddi hata düzeltilerek asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta şirketinin rücu davasında yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden doğan davalarda davacının birden fazla mahkemede dava açma hakkı bulunduğu, davalının yetki itirazında yetkili mahkemeyi belirtmediği ve HMK’nın 19/4. maddesi gereğince davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiği gözetilerek İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın haksız fiile sebebiyet veren kat maliklerinden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33. maddesinin, anataşınmazın bulunduğu yer mahkemesini yetkili kılmasının kamu düzeni niteliğinde emredici bir hüküm olduğu ve dava konusu anataşınmazın Rize ilinde bulunduğu gözetilerek, Rize 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta şirketinin, sigortalısına ödediği kasko bedelini, zarara sebep olan tamirciye rücuen talep ettiği davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin, davacı sigorta şirketinin sigortalısı ve zarara sebep olan tamirci arasındaki uyuşmazlığın, TTK hükümlerine tabi bir eser sözleşmesinden kaynaklanması ve her iki tarafın da tacir olması sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna dair bozma kararının, özel daire kararlarının bağlayıcılığı ilkesi gözetilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.