Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Reşit Olmayanla Cinsel İlişki”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin nitelikli cinsel istismar mı yoksa reşit olmayanla cinsel ilişki suçu mu oluşturduğu ve mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanları, tanık ifadeleri ve Adli Tıp raporu birlikte değerlendirilerek sanığın eyleminin cebir ve tehdit içerdiği, mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu ve bu bozulmanın cinsel saldırıya bağlı geliştiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu yoksa reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının birbiriyle uyumlu olması, olaydan kaynaklı ruh sağlığının bozulduğuna dair Adli Tıp Kurumu raporu, vücudundaki morluklar, sanığın arkadaşına gönderdiği mesajlar, mağdurenin ailesinin beyanları ve olayın ortaya çıkış şekli birlikte değerlendirilerek sanığın eyleminin cebir ve tehdit içerdiği, dolayısıyla nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturduğu kanaatine varılarak yerel mahkeme kararının ve Özel Daire onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik 15 yaşından küçük olduğu dönemde ve 15 yaşını ikmal ettikten sonra rızaya dayalı olarak zincirleme şekilde gerçekleştirdiği eylemlerinin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu yoksa ayrı ayrı çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarını mı oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararda, hüküm celsesine katılan bir üye hâkimin elektronik veya ıslak imzasının bulunmaması nedeniyle CMK 232/4’te öngörülen imza şartının yerine getirilmediği ve bu nedenle ortada hukuken geçerli ve temyiz incelemesine elverişli bir karar olmadığı gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin onama kararı kaldırılmış ve eksikliğin giderilmesi için dosya Yargıtay 9. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının mahkemenin takdirinde olduğu, CMK m. 251'de belirtilen suçlardan olsa dahi yargılamanın asliye ceza mahkemeleri dışında yapılması halinde basit yargılama usulünün uygulanamayacağı, bu nedenle reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık hakkında ağır ceza mahkemesinde görülen davada basit yargılama usulünün uygulanmamasına ilişkin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından, CMK’nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün asliye ceza mahkemelerine hasredilmiş özel bir muhakeme usulü olması ve kanun koyucunun bu usulün uygulanıp uygulanmayacağını hakimin takdirine bırakması gözetilerek yerel mahkemenin basit yargılama usulü uygulamamasına ilişkin direnme kararının yerinde olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mağdurun yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun 15 yaşından küçük olduğunu bilmediği, mağdurun ailesinin sanığın ailesine mağdurun yaşını yanlış söylediğine dair tanık beyanları ve mağdurun evlendirilmesindeki hayatın olağan akışına aykırılık gözetilerek, sanığın TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünden yararlanması gerektiği ve bu durumda suçun reşit olmayanla cinsel ilişki suçu olarak nitelendirileceği, bu suçun da dava zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün asliye ceza mahkemelerine hasredilmiş olması ve kanun koyucunun açık düzenlemesi gereğince ağır ceza mahkemelerinde uygulanmasının mümkün olmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mı yoksa reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mı mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiğinin tespiti için suç tarihinin belirlenmesine yönelik yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin çocuğunun babasının tespiti ve doğum tarihinin netleştirilmesiyle suç tarihinin ve mağdurenin suç tarihindeki yaşının belirlenmesi gerektiği, bu hususların sanığın hangi suçtan cezalandırılacağı konusunda önem arz ettiği gözetilerek eksik araştırmayla hüküm kuran yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin bir kısmının mağdur 15 yaşından küçükken, bir kısmının ise 15 yaşını doldurduktan sonra gerçekleştirilmesi nedeniyle, bu eylemlerin zincirleme suç kapsamında tek bir çocuğun cinsel istismarı suçu olarak mı yoksa ayrı ayrı çocuğun cinsel istismarı ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçları olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun cinsel istismarı suçu ile reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun, hukuki konuları aynı olmakla birlikte muhakeme şartları ve maddi unsurları bakımından farklılıklar içermesi, birbirlerinin daha ağır veya daha hafif cezayı gerektiren nitelikli halleri olarak kabul edilemeyecekleri ve TCK’nın 43. maddesi anlamında "aynı suç" kapsamında değerlendirilemeyecekleri gözetilerek, sanığın mağdur 15 yaşını tamamlamadan önceki eylemleri nedeniyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 15 yaşını tamamladıktan sonraki eylemleri nedeniyle ise reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye karşı işlediği eylemin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu yoksa reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanıklar hakkında açılan kamu davasından haberdar edilmesinin ve davaya katılmasının zorunlu olduğu, Bakanlığın bu haktan mahrum bırakılmaması için yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçu mu yoksa çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çocuklara karşı işlenen suçlarda kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği, somut olayda bu hususun yerine getirilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması ve Bakanlığın temyiz hakkını kullanmasının sağlanması gerektiği gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.