Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sınır Değişikliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İdari değişiklikle taşınmazın bulunduğu yerin başka bir ilçe sınırlarına dahil olması nedeniyle kadastro tespitine itiraz davasında hangi kadastro mahkemesinin görevli olduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26/4. maddesi uyarınca yeni ilçe kurulması hali hariç, idari değişiklik sebebiyle başka bir bölgeye bağlanan taşınmaz mallara ilişkin uyuşmazlıklarda kadastroya başlama gününde yetkili olan kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek Osmaniye Kadastro Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli tespiti davasında, muhdesatın bulunduğu sokağın adının hatalı yazılması nedeniyle hükmün düzeltilip düzeltilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahalle sınır değişikliği nedeniyle muhdesatın bulunduğu sokağın adının hatalı yazılmasının hükmün özüne etki etmediği ve bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tescil edilen taşınmaza ilişkin açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu köyün çalışma alanının kesinleştiği ve kadastro tutanaklarının ilan edildiği tarihten itibaren hak düşürücü sürenin başladığı, sınır değişikliği işleminin yeni bir hak düşürücü süre oluşturmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak mera vasfıyla tespit edilmiş taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili isteminin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi ile yapılan sınır değişikliği sonucunda bağlı bulunduğu köy tapu kütüğüne aktarılmasının yeni bir hak düşürücü süre oluşturmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi ile yapılan sınır değişikliğinin yeni bir hak düşürücü süre doğurmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili isteminde hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan sınır değişikliğinin yeni bir hak düşürücü süre başlatmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu oluşan sınır değişikliği nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine yöneliktir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, zilyetlik yoluyla iktisap şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara tam olarak uymaması, özellikle hava fotoğrafları, bilirkişi raporları ve tanık ifadelerinin birlikte değerlendirilerek eksik inceleme yapması ve idari sınır değişikliği hususunu göz ardı etmesi bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın bulunduğu yerin idari sınır değişikliği nedeniyle mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mallara ilişkin davalarda yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olduğu ve idari sınır değişikliği halinde yetkinin yeni oluşan idari birimin mahkemesine geçtiği, somut olayda ise taşınmazın bulunduğu köyün dava tarihinden önce Kazan ilçesine bağlandığı gözetilerek, Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğuna dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu davacının taşınmazının yüzölçümünde meydana gelen eksikliğin hangi parsellerdeki artıştan kaynaklandığının belirlenmeden sadece Kadastro Müdürlüğü'ne husumet yöneltilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı taşınmazındaki eksikliğin hesaplama yönteminden mi yoksa komşu parsellerdeki artıştan mı kaynaklandığının tespiti için teknik bilirkişi incelemesi yaptırılması, sınır değişikliği tespit edilirse komşu parsel maliklerinin veya Hazine'nin davaya dahil edilmesi, hesaplama hatasından kaynaklanıyorsa Kadastro Müdürlüğü'ne karşı davanın sürdürülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu taşınmazlarda meydana gelen yüzölçümü değişiklikleri nedeniyle açılan davada Kadastro Müdürlüğünün davalı sıfatının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uygulama kadastrosu sonucunda taşınmazlarda meydana gelen yüzölçümü değişiklikleri nedeniyle açılan davalarda, husumetin lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz maliklerine yöneltilmesi gerektiği, somut olayda davacı aleyhine yüzölçümü artan taşınmaz maliki bulunduğu halde Kadastro Müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi nedeniyle husumet yokluğu bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.