Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sağlık Raporu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Profesyonel futbolcunun iş sözleşmesinin fesih nedeninin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak haksız fesih tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uzun süreli sağlık raporları alarak kulüp faaliyetlerine katılmamasının, Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı ve sözleşme hükümleri uyarınca haklı fesih nedeni oluşturduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin istinaf başvuru süresini geçirmesi nedeniyle yaptığı eski hâle getirme talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin sunduğu sağlık raporlarının istinaf süresinin bitiminden sonra alınmış olması ve geçerli bir mazeret oluşturmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu süre yönünden reddetmesi usul ve kanuna uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının yeraltında çalışabilme yeterliliğine sahip olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin davacının beden gücü yönergesine göre 4. grup yeraltı işçilik sanatlarında çalışabileceğine dair tespit hükmünün, işvereni idari işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte olmadığı ve usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı iddiası üzerine yapılan eski hale getirme talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin sunduğu sağlık raporlarının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 95. maddesinde öngörülen eski hale getirme şartlarını oluşturacak nitelikte olmadığı ve istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf başvurusunu reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilen hükümlünün, ihlal tarihinde raporlu olduğuna dair savunmasının yerel mahkemece değerlendirilmemesine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün ihlal tarihinde raporlu olduğuna dair sunduğu sağlık raporunun yerel mahkemece incelenmemesi ve mazeretinin değerlendirilmemesi hukuka aykırı görülerek, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve işlediği fiillerden dolayı cezalandırılıp cezalandırılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın cezai ehliyetinin olmadığına dair düzenlenen sağlık raporu ve dosya kapsamındaki diğer deliller değerlendirilerek, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve 5237 sayılı TCK'nın 57. maddesi uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, aleyhine düzenlenen müfettiş raporunun iptali ve menfi tespit istemiyle açılan davada, mahkemenin davacının işveren veya vekili olup olmadığını araştırmadan davanın reddine karar vermesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun sonucuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince, ağır ve tehlikeli işte çalışacak işçi için işe giriş sağlık raporu almayan işverenin, işçinin bu işe girişinden önce var olan hastalığı nedeniyle SGK tarafından yapılan masraflardan sorumlu tutulacağı ve davacının işveren veya vekili olup olmadığının tespiti yapılmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, işçinin işe giriş sağlık raporu almamasından dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu'na rücuen ödediği masraflardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca, ağır ve tehlikeli işte çalışacak işçi için işe giriş sağlık raporu almayan işverenin, işçinin işe girişinden önce var olan hastalığı sebebiyle Kurum'un yaptığı masrafları, kusursuz olsa dahi ödemesi gerektiği gözetilerek, davacı şahsın davalı şirkette işveren veya işveren vekili sıfatıyla bulunup bulunmadığının tespiti yapılmadan verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı hakkında düzenlenen sağlık raporunun, nispi butlan nedeniyle evliliğin iptali davasında hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlilik öncesi gizlediği ve davacı ile altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturduğu iddia edilen hastalığının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneden alınacak heyet raporuna ihtiyaç duyulmasına rağmen, mevcut raporun hüküm kurmaya yeterli kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadının, erkeğin akıl hastalığına dayanarak açtığı boşanma davasının şartlarının oluşup oluşmadığı, boşanmaya karar verilmesi halinde tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkekte evlilik birliğini çekilmez hale getiren ve iyileşmesi mümkün olmayan akıl hastalığının bulunduğunun sağlık raporuyla sabit olması ve davacı kadının da yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.