Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Seçenek Yaptırımlar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması halinde, Türk Ceza Kanunu'nun 50. ve 51. maddelerindeki seçenek yaptırımların ve ertelemenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrasında denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi sebebiyle hükmün açıklanması durumunda, Türk Ceza Kanunu'nun 231/11. maddesi gereğince hükmün aynen açıklanması gerektiğinden ve sanığın lehe hükümlerden ikinci kez yararlanamayacağından, seçenek yaptırımlar ve ertelemenin uygulanmasına yer olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK 50/3 maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilip çevrilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesindeki zorunluluk hükmü gereğince seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucu verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz edilebilirliği ve sanığın lehine olan hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında kurulan hükmün, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'un 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, hükmün sanığın eylemine uygun ve yasal olduğu, verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50/1, 51/1. ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5 maddeleri uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesine, ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına olanak tanımadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği hapis cezasından çevrilen adli para cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile bölge adliye mahkemesince verilen seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü karar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararların temyiz edilemeyeceği gözetilerek Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma ilamı kaldırılarak sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün denetim süresi içinde işlediği suçlardan dolayı verilen hapis cezalarına yönelik kanun yararına bozma talebinin infaz ve zamanaşımı yönünden değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olması ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olması sebebiyle kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiği, ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı açılan kamu davasında zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuş ve kasten yaralama suçundan dolayı açılan kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kasten yaralama hükmünde hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin çelişki, ceza miktarında hesap hatası, seçenek yaptırımlara çevrilmemesi ve tekerrür hükümlerinin hatalı uygulanması nedeniyle Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında bu hususa yer verilmemesi, ceza hesabında hata yapılması, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmemesi ve sanığın suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olması sebebiyle tekerrür hükümlerinin uygulanamaması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması suretiyle verilen hapis cezasının TCK 50/3 maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması ve suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunması nedeniyle, TCK 50/3 maddesindeki zorunluluk gereğince hükmün açıklanması suretiyle verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle, yerel mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş hükümlü hakkında verilen 25 günlük hapis cezasının, seçenek yaptırıma çevrilmesi gerekirken çevrilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma yoluna başvurulması.
Gerekçe ve Sonuç: 30 günden az hapis cezasına çarptırılan ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş kişiler hakkında 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi gereğince hükmün seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunlu olduğu gözetilerek, mahkemenin bu zorunluluğa uymadan verdiği hüküm kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi halinde hükmün açıklanması gerekirken, hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi ve hükmün gerekçesiz verilmesi hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş hükümlü hakkında verilen 27 günlük hapis cezasının, seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerekirken çevrilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma yoluna başvurulması.
Gerekçe ve Sonuç: 30 günden az hapis cezasına çarptırılan ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş kişiler hakkında TCK'nın 50/3. maddesi gereğince zorunlu olarak seçenek yaptırımlara hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan verilen hapis cezasının TCK'nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıkasız olması, yargılama sürecinde olumsuz bir davranışının olmaması, pişmanlık beyanlarının samimi bulunması, bir kısım mağdurların zararlarının giderilmesi ve aleyhine açılan tazminat davasında verilen hükmü temyiz etmemesi gözetilerek, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi usul ve kanuna aykırı görülerek yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş sanık hakkında tayin edilen 25 gün hapis cezasının TCK'nun 50/3. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nun 50/3. maddesinde, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, 30 gün ve daha az süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin bu hükmü uygulamaması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.