Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sosyal Güvenlik Sözleşmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hizmeti yurt dışında geçen davacıya ödenen aylık brüt ücretin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı ülke ile Türkiye arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmadığı ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasına göre davacının Türkiye’de 183 günden fazla kaldığı için gelirinin Türkiye’de vergilendirilemeyeceği, bu nedenle brüt ücret hesabında %15 gelir vergisi eklenmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, yurt dışında çalıştığı dönemdeki fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile brüt ücretinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücretlerinin hesabında tanıkların davacı ile birlikte çalışma sürelerinin dikkate alınmaması, brüt ücret hesabında ise davacının çalıştığı ülke ile Türkiye arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmaması sebebiyle %5 oranında genel sağlık sigortası primi eklenmesi gerekirken yurt içinde çalışan işçiler gibi %14 oranında SGK primi ve %1 oranında işsizlik primi eklenerek hatalı hesaplama yapılması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş akdinin feshi nedeniyle açtığı alacak davasında, net ücretin brüt ücrete çevrilmesi sırasında yapılacak kesintilerin neler olduğu ve buna bağlı olarak alacakların hesabı.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışında, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede çalışan işçinin net ücretinin brüt ücrete çevrilmesi işleminde, 5510 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi gereğince yalnızca %5 genel sağlık sigortası primi eklenmesi gerektiği, mahkemece yurt içinde çalışan işçiler gibi %14 SGK primi ve %1 işsizlik primi eklenerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan bir işçinin iş akdinin feshedilmesi nedeniyle açılan alacak davasında uygulanacak hukuk, ücret tespiti ve yapılan ödemelerin mahsup edilip edilmeyeceği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ödendiği iddia edilen ihbar tazminatının mahsubu yapılmadan hüküm kurulması ve davacının brüt ücretinin yurt dışında çalıştığı ülke ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmalar gözetilmeden hesaplanması hatalı görülerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurt dışında çalıştığı dönemde ödenmeyen işçilik alacaklarının hesabı yapılırken brüt ücretin tespitinde hangi kesintilerin uygulanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 5/g maddesi gereğince, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde çalışan Türk işçileri için brüt ücret hesabında yalnızca %5 genel sağlık sigortası primi ekleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin yurt içinde çalışan işçilere uygulanan kesintileri dikkate alarak yaptığı hesaplama hatalı bulunmuş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3201 sayılı Kanuna göre 4759 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra yurtdışı borçlanması yapan sigortalının sigortalılık başlangıç tarihi ve yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'a göre yapılan yurtdışı borçlanmasının, 506 sayılı Kanun'un Geçici 81. maddesinde belirtilen kademeli geçiş hükümleri uygulanırken, 4759 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra dahi olsa dikkate alınması ve Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin de gözetilerek sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş, ancak davalı Kurum vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışılan sürelerin borçlanılması yoluyla elde edilen sigortalılık süresinin, yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının hesabında nasıl değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun uyarınca yapılan yurt dışı borçlanmalarının, 506 sayılı Kanun'un Geçici 81. maddesindeki kademeli geçiş hükümleriyle birlikte değerlendirilerek yaşlılık aylığına hak kazanılıp kazanılmadığının belirlenmesi gerektiği, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinin iç hukuk kurallarına göre önceliği ve 3201 sayılı Kanun ile sigortalılara tanınan hakların gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı uygun bulunmuş ve dosya, yaşlılık aylığı tahsis koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Türkiye’de çalışması bulunmayan davacının, 3201 sayılı Kanun kapsamında yaptığı yurtdışı borçlanma süresinin 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a (SSK) mı yoksa 4/1-b (Bağ-Kur) maddesi kapsamında mı değerlendirileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5754 sayılı Kanun ile değişik 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, Türkiye'de sigortalılığı bulunmayanların yurtdışı hizmet borçlanmasının 5510 sayılı Kanun'un 4/1-b bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında geçen sürelerin borçlanılması halinde, sigortalılık başlangıç tarihinin uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi ve 3201 sayılı Kanun hükümleri birlikte uygulanarak mı yoksa yalnızca sözleşme hükmü gözetilerek mi belirleneceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye ile Almanya arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin 29/4. maddesinin Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca 3201 sayılı Kanun'a göre uygulama önceliği bulunduğu ve davacının Almanya'daki sigortalılık başlangıç tarihinin Türkiye'deki sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiği, 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesi hükmünün sözleşme hükmü ile birlikte uygulanarak sigortalılık başlangıç tarihinin geriye götürülemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında geçen çalışmaların Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanmanın gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29. maddesinin 4. fıkrasındaki hüküm ile Anayasa’nın 90. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’deki sigortalılığın başlangıcı olarak kabulü için borçlanma şartı aranmaması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yurt dışında geçen çalışmaların Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Kanun’a göre borçlanmanın gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29/4. fıkrasındaki hükmün Anayasa’nın 90. maddesi gereğince iç hukuk kurallarına üstünlüğü gözetilerek, davacının Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’deki sigortalılığının başlangıç tarihi olarak kabulü için borçlanma işlemine gerek olmadığına dair direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.