Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tarımsal Faaliyet”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ile kamulaştırmadan arta kalan kısmın değer kaybı oranına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan ve arta kalan taşınmazların bedellerinin gelir metoduna göre tespitinin ve arta kalan kısmın değer kaybı yaşamadığının tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlikle kazanım şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tespit tarihinden önce taşınmazın kullanımını terk etmiş olması ve 20 yıllık kesintisiz zilyetliğin bulunmaması nedeniyle zilyetlikle kazanım şartlarını sağlamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayanarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasının kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, milli park ilan tarihinden önce ve sonra taşınmazlar üzerinde ekonomik faaliyette bulunarak zilyetlik koşullarını sağladıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan ve nehir yatağında olduğu belirtilen taşınmazın davacılar tarafından tapuya kayıt ve tescil istemiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın nehir yatağında kalması, tarımsal faaliyet için elverişli olmaması ve davacılar tarafından ileri sürülen zilyetliğin bu durumda hüküm ifade etmemesine dayanılarak, TMK m.713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu m.14 ve 17 hükümleri gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı olması gereken taşınmazın davalılar adına tescilinin iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın uzun yıllardır tarımsal faaliyette kullanıldığı, davalılar tarafından zilyetliğinin bulunduğu ve kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit ve tescil edildiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazın bir bölümünün davacı adına tescili istenmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından taşınmaz üzerinde 20 yıl öncesinden itibaren kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunmadığı, zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı ve mahkeme kararında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro çalışmaları öncesinde ailece zilyetliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tesciline karar verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde imar ve ihya çalışmaları bulunmadığı, tarımsal faaliyetin olmadığı ve taşınmazın çalılık vasfında olduğunun tespiti gözetilerek, davacının 20 yıllık zilyetliğini ispatlayamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 2926 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılığını gerektirecek tarımsal faaliyetinin kanıtlanıp kanıtlanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının kimlik bilgilerini hatalı kullanarak ve tanık beyanlarını belgelere dayandırmayarak eksik araştırma yapması, tarımsal faaliyette bulunduğu iddia edilen taşınmazın davacı tarafından hangi hukuki sebeple kullanıldığının tespit edilmemesi ve bu eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalısının ölümü ile sonuçlanan olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı ve ölüm aylığına hak kazanılıp kazanılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının ölümü, husumetlisi tarafından öldürülmesi sonucu meydana geldiğinden, tarımsal faaliyetle illiyet bağı kurulamayacağı ve bu nedenle 2926 sayılı Kanun'un 3. maddesi kapsamında iş kazası olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kısa süreli SSK sigortalılığı haricinde tarım faaliyetinin kesintisiz devam edip etmediği ve bu nedenle tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarımsal faaliyetin kısa süreli SSK sigortalılığı nedeniyle kesintiye uğramasının, tarım Bağ-Kur sigortalılık iradesini ortadan kaldırmayacağı ve davacının tarım faaliyeti ile ilgili delillerinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.